Rize’de sel felaketi! Şoke eden görüntüler geldi...
Rize'de, dünkü yağışla meydana gelen selin ardından temizlik ve hasar tespit çalışmaları sürerken, Muradiye beldesi Kömürcüler köyünde tedbir amacıyla boşaltılan dere yatağındaki 7 katlı binanın sahibi Mustafa Yazıcı, sorunun köprüden kaynaklandığını iddia etti.
Abone olBinanın 25 yıl önce yapıldığını anlatan Yazıcı, "Güneşli havada
gelip, derede 2 teneke su varken ölçüm yapıp, 12 metrelik dere
yatağı üzerine, 6 metrelik köprü yaptılar. Yatağı daralan dere
taşınca köprünün altını tıkıyor, her defasında çevreyi su basıyor"
dedi. Belediye Başkanı Musa Süreyya Balcı ise binanın kaçak
olduğunu belirterek, sahibinin ruhsat başvurusunun her defasında
reddedildiğini açıkladı.
Rize'de dün şiddetli yağmur sonrası meydana gelen sel ve
heyelanların ardından bölgede temizlik ve hasar tespiti
başlatıldı. AFAD, İl Özel İdaresi, Karayolları ve Devlet Su İşleri
(DSİ) ekipleri de bölgede çalışma ve incelemelerini sürdürüyor. DSİ
ekipleri sel taşkını sonrası tıkanan dere yataklarını, İl Özel
İdaresi ekipleri de kapalı köy yollarını açmak için mücadele
veriyor.
BALÇIK TEMİZLİĞİ BAŞLADI
Sel sularının çekildiği yerleşim yerlerinde ise geriye balçıkla
kaplanan ev ve iş yerleri kaldı. Vatandaşlar, temizlik çalışmasına
başladı. Muradiye beldesi Kömürcüler köyünde tarihi olduğu
gerekçesiyle kaldırılmayan Dereboyu Deresi üzerindeki köprü,
taşkına neden oldu. Taşkınla ev ve iş yerleri sular altında
kaldı. Merkeze bağlı Ambarlık köyünde de Çaykur'a ait çay
fabrikası balçıkla kaplandı. Üretimin durdurulduğu fabrikada
temizlik çalışması başlatıldı.
'ÖNLEM ALINMALI'
Kömürcüler köyünde evinin zemin katını su basan Köksal Yazıcı,
3 yıldır aynı olayla karşılaştıklarını belirterek, "İleride, alçak
olan köprü, tarihi diye kaldırılmadı. Taşkında altı tıkanan köprü
nedeniyle sürekli sel baskınına uğruyoruz. Yetkililer
kaldıramıyorsa ben dinamitle kaldırayım. Bu nasıl bir köprüdür?
Kaldırılamıyor" dedi. Songül Kabil de köprünün kaldırılmaması
nedeniyle sel baskınları yaşadıklarını belirterek, "Burada ihmal
var. İhmal nedeniyle bu cezayı çekiyoruz. 3 yıldır art arda bunu
yaşıyoruz. Günahtır bize. Bize bir imdat yetişsin. O köprünün
cezasını biz çekiyoruz" diye konuştu.
BİNA SAHİBİNE GÖRE SORUN KÖPRÜDE
Muradiye beldesi Kömürcüler köyünde dere yatağında yer alan ve
selde tedbir amacıyla boşaltılan 7 katlı binanın sahibi Mustafa
Yazıcı, kendisini savundu. Binasını 25 yıl önce inşa ettiğini
anlatan Yazıcı, 12 metre olan dere yatağının daraltılarak, 10 yıl
önce köprü inşa edildiğini belirtti, taşkınlarda köprünün altının
tıkanması sonucu sel baskını meydana geldiğini söyledi.
Yazıcı, "Güneşli havada geldiler, derede 2 teneke su varken
ölçüm yapıp gittiler. 'Hazır köprü projesi' dediler, burada
uyguladılar. Dere taştığı zaman köprünün altı tıkanıyor, sel
basıyor. Bu köprü yapıldıktan sonra bu olaylar yaşanmaya
başlandı. Dere üzerinde tarihi eser diye yatağı kapatan köprü
yıkılmadı. Bunun neresi tarihi eser? Benim binamda bir sıkıntı yok.
Dereye yapılan köprü benim evimi tehlikeye atıyor. Masa üzerinde
yapılan projeyi gelip burada uyguluyorlar. Doğa da masa üzerinde
yapılan projeyi bu hale getiriyor" dedi.
BELEDİYE BAŞKANI: BİNA KAÇAK, BİZ RUHSAT
VERMEDİK
Muradiye Belde Belediye Başkanı Musa Süreyya Balcı ise Kömürcüler
köyünün kendilerine 2008 yılında bağlandığını belirterek, söz
konusu binanın ise 1993 yılında inşa edildiğini söyledi. Balcı,
"Kömürcüler köyü bize 2008 yılında bağlandı. Bu yüksek binalarla
maalesef kötü bir miras devraldık. Bizde kaçak yapı görünüyor. Bize
yaptığı ruhsat başvurularını reddettik. Kaçak binaya imar vermedik.
Zamanında bir şekilde binayı kaçak yapmış. Dere yatağında olan
binanın durumu DSİ tarafından değerlendirilecek. Yıkılması gündeme
gelebilir" ifadelerini kullandı.
KÖY MUHTARI: ARAZİ YOK, MECBUR DERE YATAĞI TERCİH
EDİLİYOR
Kömürcüler Köyü Muhtarı Ekrem Yazıcı ise dere yataklarına çok
eskiden evler yapıldığını belirterek, "Elbette bu iyi bir şey
değil. Devletin bunlara acil önlem alması lazım. Kuvvetli yağmurda
dereler taşıyor, köprü altları tıkanıyor, evleri su basıyor.
Bölgemiz dik. Yamaçta ev yapmak yerine düz olan dere yataklarına ev
yapmak tercih ediliyor. Mecbur kalarak yapılıyor. Arazi yok" dedi.
Yazıcı, evlerin en azından dere yatağından 10-15 metre uzakta
yapılması gerektiğini söyledi.
DOÇ. DR. AKGÜN: SEL VE HEYELAN ZARARLARINI ÖNLEMEK
MÜMKÜN
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölümü
Uygulamalı Jeoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi ve KTÜ Heyelan
Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Aykut
Akgün, bölgedeki sel ve heyelanları değerlendirdi, vatandaşlara
uyarılarda bulundu. Doç. Dr. Akgün, "Bölgede görülen heyelan ve sel
aslında doğal süreçler. Bunları ve oluşumlarını engellemek aslında
mümkün değil. Ancak bunların insanlar ile etkileşime geçtikleri
noktada insana verebilecekleri zararı azaltmak ya da bunları
önlemek mümkün. Dolayısıyla bir doğal olayı engelleyemezsiniz ama o
doğal olayının insana verebileceği zararı ve bunların önüne
geçebilir ya da azaltabilirsiniz. Bilimsel ve mühendislik
faaliyetler bunun için önemli veriler sunmaktadır. Onun için doğal
olayla doğal afeti ayırt etmek gerekir. Doğu Karadeniz'de en çok
etkilendiğimiz olaylar; sel ve heyelan. Burada her iki olayı da
tetikleyen faktörlerin başında yağış geliyor” dedi.
'YANLIŞ YER SEÇİLİYOR'
Bölgede yerleşim yerlerinin seçilirken bilimsel kriterlere ve
mühendislik ölçütlerine uygun davranılması gerektiğine de dikkat
çeken Doç. Dr. Aykut Akgün, şunları ifade etti:
"Bir defa yanlış yerleşim yeri seçilmektedir. Özellikle dere
yataklarına yerleşim kurulması ve binaların, fabrika ve benzeri
alanların kurulması sel olayında ciddi can ve mal kaybına neden
olmaktadır. Heyelanlarda hemen hemen durum aynıdır. Heyelanlarda,
heyelana duyarlı alanlarda, öncelerden herhangi bir ön kestirim
yapmadan bir yerleşim kurulması ya da bir yol açılması, kazı
yapılması, o kütlenin harekete geçmesi dolayısıyla da zarara
sebebiyet veriyor. Burada genel olarak yapılması gerek çok basit.
Yerleşim yerlerinizi seçerken bilimsel kriterlerine ve mühendislik
ölçütlerine uygun davranılması gerekiyor. Bu yapıldığında afet
olaylarında yaşanılanlar azalabilir. Yerleşim alanlarıyla ilgili
planlamalarda mutlaka uzmanlardan fikir alınması gerekiyor. Bu
konuda AFAD ciddi bir çaba içerisinde. Planlamalar yapılırken ön
değerlendirmelerin yapılması ve ortaya çıkabilecek sonuçlar
itibarıyla bu planlamaların yapılması son derece önemlidir. Bu
sayede can kaybı yaşadığımız olayların önüne geçilmiş olacak. Yoğun
yağışların olduğu dönemde yapılan uyarılar sonrasında da eğer
vatandaşlar bulundukları yerin heyelana karşı duyarlı bir alan
olduğunu biliyorsa bu durumda muhakkak tetikte olmaları
gerekir."
OPERATÖR: CANIMI SON ANDA KURTARDIM
Rize'nin Muradiye beldesi Kömürcüler köyünde aniden taşan derede
sele kapılan iş makinesinin operatörü İshak Fil, korku dolu o
anları anlattı. İş makinesinin yolda park halinde olduğunu anlatan
Fil, "Dere öyle bir geldi ki böyle bir şey olmaz. Sel yolun altını
aldı. Çalıştırıp makineyi kurtarmak istedim ama makine çalışmadı.
Ben aşağıya atladım. O sırada makine sele kapıldı. Ben canımı son
anda kurtardım. Mal gitti, canımız yerinde. Ne yapalım?" dedi.
İş makinesi sahibi İsa Fil de "Makine yolun üzerindeydi. Sel aniden
geldi. Makineyi çalıştırıp kurtarmak istediler ama olmadı. Son anda
operatör atlayıp kurtuldu. İş makinesi sulara kapılıp gitti. Böyle
bir afet kimsenin başına gelmesin" diye konuştu.
MAHSUR KALAN 5 KİŞİLİK AİLE KURTARILDI
Rize'nin Kalkandere ilçesi Esendere köyündeki dere, şiddetli yağış
nedeniyle yükseldi. Taşan dere, yaya köprüsünün yıkılmasına
neden olunca bir evde mahsur kalan 5 kişilik aile için ekipler
seferber oldu. Olay yerine ulaşan Jandarma ve İkizdere Arama
Kurtarma (İDAK) ekipleri, mahsur kalan aileyi evden
alarak güvenli bölgeye ulaştırdı.
5 EV BOŞALTILDI
Rize'de şiddetli yağışların aralıklarla sürmesi nedeniyle Güzelyurt
köyünde heyelan riski taşıyan 5 ev tedbir amacıyla boşaltıldı. Ev
sahipleri, güvenli bölgedeki yakınlarının yanına yerleşti.