BİLKA’dan dikkat çekici ’uyuşturucu’ raporu
Uyuşturucu kullanma yaşının da sebep olduğu ölüm yaşının da düştüğünü duyuran Bilge Kadın Araştırma Merkezi, bu konuda hazırlanan çarpıcı raporu kamuoyuyla paylaştı.
Abone olUyuşturucu kullanma yaşının da sebep olduğu ölüm yaşının da
düştüğünü duyuran Bilge Kadın Araştırma Merkezi, bu konuda
hazırlanan çarpıcı raporu kamuoyuyla paylaştı.
Bilge Kadın Araştırma Merkezi (BİLKA), ‘uyuşturucu madde’
tehlikesine dikkat çekmek amacıyla bir çalışma hazırladı. Geniş
çaplı bir çalışma sonucunda hazırlanan çarpıcı rapor kamuoyuna ilan
edildi. Çalışmayla ilgili yapılan açıklamada, “Milletimizi yıkmak,
ülkemizi ele geçirmek isteyen mihraklar bir yandan özellikle
gençliğimize yönelik müstehcenlik dozu yüksek filmler, diziler, TV
programları, bilgisayar oyunları ve uygulamalarını devreye sokarken
diğer yandan sigara, alkol, müzik, ekran ve uyuşturucu
bağımlılığını da körüklüyorlar. Planlı ve sistemli çalışmalar
sonucu maneviyat ve inanç değerlerinden uzaklaştırılan gençlik,
proje sahiplerinin istediği kıvama getirilerek onların istediği
kalıplara dökülmekte ve yine onların istedikleri yönlere
itilmektedir. Bu mihraklar emellerine ulaşmak, gençliği etkisiz ve
tepkisiz hale getirmek için son yıllarda özellikle uyuşturucuyu da
yoğun bir şekilde kullanıyorlar. Maneviyattan uzaklaştırılmış,
maddiyatçılık aşılanmış gençlerin bunlara tevessül etmesi hiç de
zor olmuyor. Kendilerinden başkasını insan olarak görmeyen ırkçı
emperyalistler için hedefe giden her yol mubahtır. Savaşlarda
tecavüzü bir savaş silahı haline getirdikleri gibi uyuşturucuyu da
bu maksatla kullanıyorlar. Ele geçirmek istedikleri ülkelerin
halkını, özellikle de gençliğini uyuşturucu bağımlılığına
sürükleyerek etkisiz hale getirmeye çalışıyorlar. Afganistan’da
uyguladıkları bu taktiği Filistin’de de uyguluyorlar. Filistinli
gençleri uyuşturucu bağımlısı yapmak için yoğun gayret sarf ediyor,
bedava uyuşturucu dağıtıyorlar” ifadeleri yer aldı.
“Uyuşturucu afetler ile nükleer silahlardan daha yıkıcı
sonuçlara yol açmaktadır"
Türkiye’de uyuşturucu kullanımı ve bağımlı sayısındaki
patlamanın sadece uyuşturucu tacirleri veya uyuşturucu ticaretinden
beslenen mafya/terör örgütleri ile açıklanamayacağının vurgulandığı
açıklamada,
“Artık uyuşturucunun tonlarla ifade edilen miktarlarda
yakalanması, adım başı her yaştan ve her kesimden kadın erkek
bağımlılarla karşılaşılması, kullanma yaşının 9’a kadar düşmesi,
öğretmen ve polislerin bile bu kirli ticarete dâhil edilmesi,
ilanla torbacı aranacak kadar pervasız olunması, cips, döner,
bisküvi, oyun hamuru, baston her şeyin içinden uyuşturucu çıkması,
karadan-denizden-havadan ülkemize adeta uyuşturucu yağması sıradan
uyuşturucu tacirlerinin, mafya/terör çetelerinin çaplarının çok
üzerinde bir olaydır. Ülkemize dost, müttefik, stratejik ortak
görünen devletler tarafından resmen ilan edilmemiş çirkin, sinsi ve
derin bir gayrinizami savaşla karşı karşıya bulunuyoruz. Uyuşturucu
düşman işgalinin bir ön adımıdır. Mücadele buna göre
yürütülmelidir. Hain, ajan ve işbirlikçilere hak ettikleri muamele
tereddütsüz yapılmalıdır” denildi.
"İşgücü ve üretim kaybının dışında eğitim, önleme ve tedavi
harcamalarına dahi milyarlarca lira harcanmaktadır"
Güncel olmayan resmi verilere göre Türkiye’de 1 milyon 300 bin
uyuşturucu kullanıcısı bulunduğunun belirtildiği açıklamada,
“Veriler güncellendiğinde bu rakamın çok ötelerine ulaşılacağı
aşikârdır. Uyuşturucu sebebiyle bu güne kadar binlerce insan ölmüş,
yüz binlerce bağımlı tedavi görmüştür. Bağımlılığın
kişisel/toplumsal; maddi/manevi sonuçları çok ağırdır. Kişiler
yıkılmakta, aileler parçalanmakta, toplumda huzur ve güven
kalmamaktadır. Ruh ve beden sağlığının bozulmasına, insanı
insanlıktan çıkarmaya, intihara kadar varan bunalımlara sebep olan
uyuşturucu ayrıca insanları -özellikle gençleri- suça iterek toplum
yapısının bozulmasına da yol açmaktadır. Sağlıklı ve bilinçli
nesillerin yetişmesine engel olarak bu yönü ile de toplumlar
üzerinde yıkıcı bir etki icra etmektedir. Uyuşturucuyla mücadelenin
bağımlıya, ailesine ve Devlete ekonomik yönden de faturası çok
ağırdır. İşgücü ve üretim kaybının dışında eğitim, önleme ve tedavi
harcamalarına dahi milyarlarca lira harcanmaktadır. Uyuşturucu
ülkeler üzerinde sosyal, kültürel ve ekonomik yönden sel, kasırga,
deprem gibi tabii afetler ile nükleer silahlardan daha yıkıcı
sonuçlara yol açmaktadır” ifadeleri yer aldı.
“Cezalarının artırılması, Diyanet’le işbirliği yapılması,
narkotimlerin kurulması, devletin hassasiyetini ve ciddiyetini
göstermektedir”
Uyuşturucu maddelerin sadece kullanım yaşının değil, sebep
olduğu ölüm yaşının da düştüğüne değinilen açıklama şöyle devam
etti:
“Resmi kayıtlara göre 2007’den bu yana 2 bin 148 kişi uyuşturucu
bağımlılığı sebebiyle ölmüştür. Değişik nedenlerle ölüm sebebi
kayıtlarda farklı gösterilen uyuşturucu bağımlıları da hesaba
katıldığında gerçek rakam bu sayının kat kat üzerindedir. Yine
resmi rakamlara göre 2014-2016 arasındaki 3 yılda 680 bin 575 kişi
uyuşturucu tedavisi görmüştür. Uyuşturucuyla mücadeleye yeri
geldiğinde halk da doğrudan katılmaktadır. Her konuda olduğu gibi
devlet-millet işbirliği uyuşturucu ile mücadelede de çok önemlidir.
Uyuşturucu cezalarının artırılması, Diyanet’le işbirliği yapılması,
narkotimlerin kurulması, bakanlıkların çalışmaları, kurumların
yoğun bir işbirliği içerisinde mücadele etmesi bu konuda devletin
hassasiyetini ve ciddiyetini göstermektedir. 2014 yılında kurulan
‘Uyuşturucu ile Mücadele Yüksek Kurulu’, tüm bağımlılıklarla aynı
çatı altında tek elden mücadele edilebilmesi için ‘Bağımlılıkla
Mücadele Yüksek Kurulu’ haline getirilmiştir. Kurulun arzulanan
sonuçları alabilmesi için devlet-millet işbirliğiyle topyekûn
mücadeleye hız vermesi, mücadeleye halkın azami ölçüde katılımını
sağlaması, bürokratik engeller ve cezai yaptırımlarla halkın yolunu
kesmek yerine önünü açması hayati öneme sahip unsurlardır. BİLKA
olarak her zamanki sorumluluk anlayışı içerisinde, ülkemizin ve
hatta tüm insanlığın geleceğini karartmaya yönelik uyuşturucu ile
mücadelede yetkili makamları görevlerini yapmaya davet ediyor,
cesaretle gereken adımları atmalarını bekliyoruz.”
Açıklamada, rapora http://bilka.org.tr/uyusturucu_7221.html
adresinden ulaşılabileceği kaydedildi.