SEYİR DEFTERİ: GÜNDEM
Tatilde amacınız her şeyden kaçmaksa eğer; günümüz teknolojisinde pek olası değil!. Bilmem kaç inçlik ekranları ve bilgisayarı aratmayan hızlarıyla adeta vücudumuzun bir parçası haline gelen akıllı telefonlar andan ayrılmanıza izin vermez her şeyden önce.. Kaldı ki benim kaçma gibi bir niyetim yok; andayım, dibine kadar gündemin içindeyim!.
Evimden ayrı başka bir evde tatilde olsam da, değiştirdiğim çok şey yok.. Otuz yılı aşkın bir süredir olduğu gibi güne Cumhuriyet gazetesiyle başlıyorum. Mürekkebin kokusu ve sayfaları çevirirken elime bulaşmasının hazzından nasıl vazgeçebilirim?! Devamında Tr Haberler başta olmak üzere haber portallarını ve gazetelerin internet sayfalarını geziyorum. Telefona indirdiğim ‘ Yazar Oku ‘ uygulamasından hemen tüm yazarların köşesine ulaşmak mümkün.. Hepsini olmasa da okumaya gayret ediyorum.. Daha çok gündemin merkezindeyim belki de!.
Avukatlara sıkılan biber gazından burada da olsam yaşarıyor elbet gözlerim.
Yaşamları için ( maalesef )dönüm noktası haline getirilen yüksek öğrenim sınavına giren evlatlarımızın yürek çarpıntılarını daha da çok hissediyorum.. Kutuplarda olsam ne yazar?! O hislerin, korkuların, iç titremelerinin ortak paydasıyım..
Tek güvenceleri olan kıdem tazminatlarına uzanmaya çalışan düzenlemenin karşısında dimdik duran emekçi kardeşlerimle aynı saftayım..
İş kazalarının ( cinayetlerinin ) uzantılarında Hendek’te dökülen göz yaşlarına karışıyor yasım ve öfkem..
Like – Dislike bağlamında evlatlarımızla birlikteyim.. Adına düzenleme falan da dense yasaklara karşıyım.. Serçeye dala konma, leyleğe göçme diyebilir misin?!.
Kitaplarımı tabii ki getirdim yanımda.. Sekiz yeni kitap da burada satın aldım.. İlk baskısını alıp başladığım; araya başka kitaplar girince ara verdiğim Necati Özkan’ın ‘ Kahramanın Yolculuğu ‘nu okuyorum. Ekrem İmamoğlu’nun üç seçim kampanyasının mimarı Özkan’ın izlenimlerini içeren ders gibi bir kitap..
Mahmut Makal’ın ‘ Bizim Köy ‘ ünü bu sabah bitirdim.. Bodrum Belediyesi’nin yarımadadaki tesislerinde Cumhuriyet Kitapları’nın standları var. Yalıkavak’takinden Alev Coşkun’un ‘ Samsun’dan Önce Bilinmeyen 6 ay ‘ isimli kitabı satın aldım.. Onu da bitiririm Özkan’ın kitabıyla birlikte..
Salgına gelirsek!. Avrupa’da yaşayan hatırı sayılır tanıdığım var.. Sağlık Bakanlığının uygulamasında yer alan risk haritalarının fotoğraflarını yollamaya çalışıyorum hepsine.. Kişisel bazda önlemlerinizi aldıktan sonra çekinmelerine gerek olmadığını telkin ediyorum!. Elbette hekim değilim; ama bilim kurulu üyelerinin de konuyla ilgili demeçlerine ters düşmüyor bu telkinlerim. Kurumsal bazda uygulanan tedbirlerin dünya ortalamasının üzerinde olduğu düşüncesindeyim.. Kendi elimizle baltalamayalım ülke turizmini!.
Kedileri beslemek üzere izin istiyorum.. Bu da İzmir’de yaptığımız ve yaşamımızın doğal akışında yer alan bir eylem.. Hah!!! Suyu da unutmamak lazım; hava sıcak..
Hülasa-i kelam; gündemdeyim efendim.. Taa dibinde hem de.. Tatil, haksızlıkların karşısında gücümün son damlasına değin durmama engel değil.. Sesimi duyurabildiğim, hayata karşı yıllardır milim kıpırdamadığım yerdeyim.. İzmir, Bodrum, Bayburt, Artvin, Hanoi, Havana, Marakeş vs.. Ne fark eder ki! Nereye ne kadar gidersem gideyim; doğup büyüdüğüm işçi mahallesinin harcı var hamurumda..
Her şeyin ama her şeyin farkında olmanın tutuşturduğu bir düşünsel gezegenin sade bir vatandaşı değil miyiz sonuçta?
Oradaydım hep.. Hep orada olacağım…