Seyit Rıza kimdir? Seyit Rıza neden İdam edildi? İşte detaylar...
HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, dün sosyal medya üzerinden Seyit Rıza’nın fotoğrafını paylaşmış ve “Baş eğmeyen, diz çökmeyen iradeye saygıyla” ifadelerini kullanmıştı. Musa Piroğlu’nun 10 Kasım’da yaptığı bu paylaşım sosyal medyada tepki çekmişti. Musa Piroğlu’nun bu olayından sonra ‘Seyit Rıza kimdir? sorusu gündeme geldi. İşte Seyit Rıza’nın hayatı ve yaşadıkları…
Abone olOdatv’ye açıklamalarda bulunan HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu; “Kasıtlı bir niyetle yapmış değilim, 10 Kasım tarihine atıfla yapmadım dalgınlığıma denk geldi. Bir arkadaşım bana gönderdi öyle paylaştım Seyid Rıza’yı sahiplenirim her zaman ancak niyetim 10 Kasım’a gönderme yapmak değil.” ifadelerini kullandı.
Seyit Rıza Kimdir?
Seyit Rıza, 1863 yılında şimdilerde Tunceli’ye bağlı olan Ovacık’ta dünyaya gelmiş, 15 Kasım 1937’de Elazığ’da hayatını kaybetmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk dönemlerinde rejime karşı çıkarılan isyanlardan biri olan Dersim İsyanı'nın liderlerinden olması sebebi ile idam edilen bir aşiret önderiydi. Hakkında devletin köylülere dağıttığı toprakları zor kullanarak üstüne geçirdiği, sıcak savaş sonrası bölgeye hizmete gelen şehir yapılanması uzmanlarına karşı yöre halkını kışkırttığı gibi birçok iddia bulunmaktadır. 1863'te Dersim Vilayeti'ne bağlı Ovacık'a bağlı Lirtik köyünde Şeyh Hasanlılar aşiretinin Yukarı Abbasan kolundan Seyit İbrahim'in çocuğu olarak doğmuştur.
Seyit Rıza 1924'te Hozat'ı işgal etmiş; çevredeki cumhuriyet yanlısı aşiretleri basmış; devlet içinde devlet gibi davranmış, kendisine devlet tarafından yollanan çeşitli nasihat heyetlerine de silahla karşılık vermiştir. 1937 nevruzunda devlet güçlerine karşı ayaklanan da bölgedeki aşiret liderleri olmuştur.
Seyit Rıza'nın 30 Temmuz 1937'de İngiltere'ye yazdığı bir mektupta Anadolu toprakları için çorak, Kürdistan bereketli toprak ifadelerini kullanarak yardım istediği iddia edildi.
Seyit Rıza'nın torunu Rüstem Polat, dedesinin 'kendisini kurtarabilecek kadar bile' Türkçesi olmadığını, büyüklerinden duyduklarına göre mektubun Nuri Dersimi tarafından yazılarak İngilizlere gönderildiğini ileri sürdü. 18 Ekim 1937 tarihinde İçişleri Bakanı Şükrü Kaya imzasıyla Cumhurbaşkanlığı'na sunulan belgede bu mektubun Seyit Rıza tarafından değil, onun imzası kullanılarak Suriye’de Yusuf isminde bir şahıs tarafından yazıldığı belirtilmektedir. Bu isyan ve Türk subaylarının öldürüldükleri dönemin İngiliz belgelerinde de yer almıştır.
1937'deki Dersim İsyanı'ndaki kanlı çatışmalardan sonra barış görüşmeleri yapmak üzere Erzincan'a çağrılmış, bu görüşmeye giderken yolda 5 Eylül 1937'de 72 isyancı ile birlikte tutuklanmıştır. 5-13 Eylül 1937'de Elazığ’da askeri mahkemede yargılanarak idam cezasına çarptırılmıştır. 15 Kasım 1937 tarihinde Elazığ Buğday Meydanı'nda infazı gerçekleşmiştir.