Sivas’ta 135 toplanma alanı belirlendi
Sivas İl Afet Ve Acil Durum (afad) Müdürü Nazif Ekinci
Abone olAfet ve acil durum toplanma alanları hakkında bilgi veren
Sivas
İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürü Nazif Ekinci, Sivas’ta
şehir
merkezinde 135 toplanma alanı belirlendiğini söyledi.
Sivas İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürü Nazif Ekinci,
Atatürk
Kongre Müzesi bahçesinde bulunan acil toplanma levhasının yer
aldığı noktada Sivas’ta oluşturulan toplanma ve geçici barınma
alanlarına ilişkin bilgi verdi.
Ülkemizde 2019 yılının afetlere hazırlık yılı ilan
edildiğini
hatırlatarak sözlerine başlayan Ekinci, “Sayın İçişleri
Bakanımızın
da teşrifleriyle bunun lansmanını yapmıştık. O zamandan beri her
ay
farklı bir temada olmak üzere toplumda temel afet bilinci
farkındalığı oluşturmak için bir dizi faaliyet yürütmekteyiz.
Örneğin geçen ay ki temamız afet acil durum çantasıydı.
Öncelikle
okullarımız olmak üzere farklı farklı yerlerde afet acil durum
çantası nedir, içerisinde neler bulunur, toplumun farklı
kesimlerine göre engellilere göre, çocuklara göre neler
olmalıdır
şeklinde tema olarak bunu işlemiştik” dedi.
Afetlere hazırlık yılı kapsamında ekim ayında acil durum
toplanma alanları temasıyla çalıştıklarını ifade eden Ekinci,
“Özellikle daha önceden Türkiye genelinde bütün illerimizde ve
ilçe
merkezlerimizde bu toplanma alanları belirlenmişti. Sivas
merkezde
135 tane diğer 16 ilçemizde de 117 tane olmak üzere toplam 252
adet
toplanma alanı belirlenmişti. Normalde toplanma alanlarının
standardı kişi başına 2 buçuk metrekare düşecek şekilde
planlanmıştır. Bizim il genelindeki ortalama yaklaşık 3 buçuk
metrekare civarına denk geliyor. Şu anda bulunduğumuz yerin
hemen
arka tarafında toplanma alanını görüyorsunuz. Belirlenen her
bir
toplanma alanına bu şekilde ’acil durum toplanma alanları’
levhaları belediyelerimiz tarafından yaptırılarak yerlerine
montajı
yapıldı. Bu konuda da gerek merkez belediyemize gerekse de ilçe
belediyelerimize katkılarından dolayı çok teşekkür ediyorum.”
AFAD İl Müdürü Ekinci, konuşmasını şu ifadelerle devam
ettirdi:
“Sivas ili olarak özellikle kent meydanını baz alacak olursak
gerçekten birçok şehirde olmayan avantaja sahibiz. Valiliğin
önündeki meydanda, 27 Haziran Öğretmen Parkında ve eski Numune
Hastanesinin bulunduğu yer dahil olmak üzere bütün bu boş
alanları
düşündüğümüz zaman şehir nüfusumuzun yüzde 10’unu burada
koruyabileceğimiz bir açık alana sahibiz. Bu gerçekten son
derece
avantajlı. Eski stadyumun yeri Millet Bahçesi olduğu zaman orada
da
bu tür risklerden koruyabilecek alanlar elde etmemiz mümkün”
diye
konuştu.
Toplanma alanları ile acil durum barınma alanlarının
birbirine
karıştırıldığının altını çizen Ekinci, “Terim olarak çok
karıştırılıyor. Toplanma alanı dediğimiz şey özellikle afetlere
kapalı mekanda yakalanan insanların ilk şoku atlattıktan sonra
güvenli bir şekilde dışarıya tahliye olmaları gerekiyor
biliyorsunuz. Dışarıya tahliye olduktan sonra yapısal ve
yapısal
olmayan her türlü tehlikelerden koruyabilecek açık alanları biz
toplanma alanları olarak nitelendiriyoruz. Toplanma alanları
daimi
olarak tanınacak iskan edilecek alanlar değil geçici barınma
alanları hazırlanıp ihtiyacı olanlar oraya yerleştirene kadar
tehlikelerden uzak açık alanları ifade eder. Bu alanların düz
olması, ulaşıma kolay olması, engellilerin erişimine uygun
olması,
nüfus kesafetini kaldıracak durumda olması ve daha önemlisi
özellikle ikincil afetlere maruz kalması muhtemel olmayan
sağlıklı
yerler olması son derece önemli. Toplanma alanı seçtiğiniz
yerde
eğer ikinci bir afet yaşanma riski varsa insanları tabi
koruyamazsınız, koruduğunuzdan bahsedemezsiniz. Bu anlamda biz
şehir merkezinde 135 tane toplanma alanı belirledik ve belediye
tabelaları gereken yerlere koydu. Zaman içerisinde değişen
şartlara
göre güncellenebilir, çoğaltılabilir. Yine geçici barınma
alanlarıyla ilgili ilimizde farklı güzergahlarda olmak üzere 5
adet
geçici barınma alanları belirlendi. Herhangi bir afet, acil
durum
olduğu takdirde sıfırıncı dakikadan itibaren ihtiyaçlı
insanları
oralara yerleştirmeyi planlıyoruz. Geçmişte ihtiyacı olan
insanlara
çadır dağıtıldığı zaman çadırı alan insan götürüp hasarlı
evinin
dibine kuruyor veya ihtiyaçlı insanları şehrin muhtelif
yerlerine
dağıttığınız zaman daha sonraki sürelerde bu insanlara etkin
bir
şekilde hizmet götüremiyorsunuz. Geçici barınma alanları
önceden
hazır olursa kurduğunuz çadır kent veya konteyner kentlere
insanlara yerleştirirsiniz ve afetin ilk anlarından itibaren
hem
sağlık hizmetlerini hem iaşe hizmetlerini hem barınma
hizmetlerini
hatta eğitim ve öğretim hizmetlerini dahi aksatmadan afet
ortamında
yürütmek daha kolay ve mümkün olur” dedi.