Siz kimsiniz? Biz kimiz?

Kısa bir süre önce Cumhurbaşkanlığının başlattığı biz bize yeteriz bağış kampanyası bile bizleri bölmeye yetiyor.

Covid-19 salgınından buyana sosyal medya her durumda olduğu gibi siyasi olarak iki ye bölünmüş durumda. Bir paylaşım dikkatimi çekti. Paylaşımda vatandaş diyor ki, 'reis size demedi bize dedi.’ Altında da #bizbizeyeteriz.

Bak güzel kardeşim, 81 milyonluk ülkenin Cumhurbaşkanı bunu ulusa sesleniş programında söylediğine göre sadece biz diyerek kısıtladığın bir kaç kişiye söylemiş olamaz. Kampanya gönüllü kampanyası olursun yada olmazsın bu kimseyi ilgilendirmez sen dışında...

  Sahi siz kimsiniz? Yada biz kimiz? Nasıl bölündük böyle?Ne olduğu belirsiz bir salgın bizi parçaladı mı? Bizi bu hale ne getirdi?

Ben Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan bir vatandaşım. 80 li yıllarda sen 25 sene sigortalı çalış biz seni emekli ederiz deyip, 25 sene sonra da üzgünüz yaşa takıldınız denilen bir babanın evladıyım. 30 yaşına kadar tıkır tıkır vergisini ödeyen, çıkar gözetmeksizin devletin menfaati uğruna mesleğini icra eden bir vatandaşım... Çok fazla cümle kurmak isterdim ama maalesef 200 kelime ile düşünen biri 2000 kelime ile düşünen birini anlaması mümkün değil. Sözüm ona siz kimsiniz?

***

Devletin yapması gerekenleri tabi ki bizler madde madde sıralayacak kadar donanımlı değiliz. Fakat naçizane bir kaç önerimiz de yok değil.

Öncelikle devlet sosyal medya da ikiye bölünen halk arasında bir birlik oluşturmalı ve virüs üzerinden siyasete dur demeli.

Sırada esnaflar var. Bireysel olarak kendi gazetemden yada sosyal medya hesaplarımdan defalarca esnafa daha fazla sahip çıkılması gerektiğini yazdım. İnsanlar evde, piyasaya acil taze kan lazım...

Biliyoruz ki bazı işletmeler zorunlu olarak kapatıldı. Restoran ve fast food gibi yerler ise paket servis ile devam ediyor. Uzun lafın kısası virüs öncesi de piyasalar malum şimdilerde ise tam anlamıyla kan ağlıyor.

Devlet bankaları kendilerine göre esnafa destek kredisi, bana göre ise erkeksen gel al kredisi sundu. Bana göre neden mi böyle?

"Erkeksen gel al!" kredisi. Resmen meydan okuyor esnafa..

5 senedir kredi kullanmamış, Maliye SGK ya borcu olmayan..

Yahu bu durumdaki esnaf neden kredi alsın ki?

Zaten parası da vardır.

O da ancak zamparalık için alır!

#esnafasahipçık #esnafodaları #kredikefalet

***

Diğer bir konu ise belediyeler. Esnaf ve sanatkarlar odası Yönetim kurulunun başında ki zatlar belediye başkanları ile kafa kafaya vermeli her şeyi devletten de beklememeli. Kısacası Belediyeler, beyaz tulumlu, sokaklarda dezenfektan sıkan ekip fotoğraflarını #COVID  ile mücadele olarak sunmayı aşmalı.

Kendi bölgelerinde ekonomik çözümler üretmeli, esnafın batmaması için çareler geliştirmeli.

Yerel yönetimlerde yeni gerçek liderler bu dönemde parlayacak, kalanları ise beceriksizlikleriyle tarihe geçecekler.

Ak Parti'nin il başkanları ise evden fotoğraf paylaşma levelini yaşlıları aramak olarak atlamayı yeterli görüyorlarsa aynen devam edebilirler...

***

Maalesef ki bir çok kesimin geçim sıkıntısı evde kal çağrısının önüne geçiyor. Buda insanları dışarıya sevk ediyor. Benim araştırmalarıma göre Türkiye de on binlerce kişi yevmiye ile çalışıyor. Bu insanları da düşünün. Devletin açıkladığı 8 milyonu ilgilendiren ve yalnızca 2 milyon kişinin yararlanacağı bin ₺’lik yardım paketi genişletilmeli. Aksi takdirde bu sinsi virüs yakamızdan kolay kolay düşmeyecek.

***

Ve tabi ki geleceğimizin teminatı öğrenciler. Okullar tatil edildi. Milli eğitim bakanlığı bu konuda girişimlerde bulundu bunları biliyoruz. En tehlikeli bir şeyden bahsedeceğim sizlere sıkı durun! Öğrenci velilerinin içerisinde bulunduğu Whatsapp grupları var ya. Aman Allah’ım! O nasıl bir bilgi kirliliğidir. Bu nasıl bir zihniyettir. Herkes olmuş milli eğitim bakanı çözüm üretirken doğru yanlış alınan kararlar mı dersiniz. Bencillikler mi dersiniz ne derseniz deyin çünkü hepsi var! Yerel bazda ki ilçe milli eğitim müdürlükleri bu konuya çare bulmalı. Özellikle 1-2-3-4 ve 5. Sınıf öğrencileri için bu çok önemli her veli kemdi çözümünü üretmiş yada bir kaç kişi toplanıp aynı sınıfta olan velilerin katılmadığı halde kararlar alarak kırtasiyelerden temin edilen kitaplarla çalışıyorlar. Bu eğitim sistemimiz de zedelenmeye neden olabilir...

***

Bizleri uzun soluklu bir mücadele bekliyor dostlar. Türkiye Cumhuriyeti görevinin başındadır. Devlete güvenmeli alınan kararları saygıyla karşılamalı ve uymalıyız. Bu konuda devlet büyüklerinin söylediği gibi herkes kendi önlemini almak zorunda. Sağlıklı kalın...

Yorumlar