Suriyeli caz sanatçısı Chamamyan: Zeki Müren'i dinliyorum
Suriyeli caz sanatçısı Chamamyan: Zeki Müren'i dinliyorum
Abone olİSTANBUL (CİHAN)- Suriye'de iç karışıklık nedeniyle ülkesini
terk ederek Paris'e yerleşen caz sanatçısı Lena Chamamyan, Zeki
Müren'i dinlediğini ve Göksel ile birlikte albüm yaptıklarını
söyledi.
Milyonlarca Suriyeli gibi ülkesindeki savaştan kaçmak zorunda
kalanlardan biri olan Suriyeli ünlü sanatçı Lena Chamamyan, Zaman
Gazetesi'nden Doğan Ertuğrul'a konuştu. Kendi ifadesiyle Doğulu caz
yapan sanatçı, müzik çalışmalarını bir süre Türkiye'de sürdürdükten
sonra Paris'e yerleştiğini ve vatan hasretiyle yaşamanın zor
olduğunu belirtti.
Paris'i kendi evi olarak görmediğini çünkü bunun için fazla doğulu
olduğunu söyleyen sanatçı, "Asla bir Parisli olmayacağım, çünkü
bunun için fazla Doğuluyum. Avrupalı olabileceğimden çok daha fazla
Doğulu. Ama öğreniyorum… Kültürünü anlamaya başlıyorum. Burada
sevdiğim bazı şeyler yok değil. Ama gerçekten Paris zor bir şehir.
Bazen yaşadıklarımızı bir ceza gibi görüyor, her an
cezalandırılıyormuşuz gibi hissediyorum. Sanki yaşamıyor sadece
hayatta kalmaya çalışıyormuşuz gibi. Ve Paris hayattan keyif
alınacak bir yer gibi gelmiyor bana. Eğer turist olarak gelirseniz
keyif almamız mümkün ama yaşamak için değil. Şam kendimi evimde
hissedebileceğim tek yer. Hâlâ Şam hakkında rüyalar görüyorum.
İstanbul'da da kendimi sanki evimde gibi hissediyorum. Belki de
Suriye'ye çok yakın olduğundandır, belki havasından ya da
müziğindendir. Ama evim Şam..." ifadelerini kullanıyor.
"ŞU AN HAYALİ BİR VATANIM VAR"
"Bu kadar sürgünden sonra hâlâ bir vatana sahip olma duygusu
taşıyor musunuz?" şeklindeki bir soruya Chamamyan, "Şu an hayali
bir vatanım var gibi. Çünkü artık orada yaşamıyorum. Bu biraz da
uzakta yaşayan birine âşık olmak gibi, sevdiğimiz kişiyi
idealleştirmemiz, melek gibi görmemiz gibi… Aslında en zoru orada
yaşamaya devam etmek ve tüm zorluklara göğüs germek… Ama benim için
bir hayale dönüştü Suriye. Bence buradakiler de, burada bir hayat
kurabilmiş olanlar da hâlâ Suriye'yi özlüyorlar. Çünkü oradaki
hayat buradakinden çok daha kolaydı. Biz Avrupa'da yaşamak için
doğmadık." diyor.
"Savaş ve sürgün duygusu sizi daha fazla mı caza yöneltti?"
sorusuna ünlü sanatçı şu cevabı veriyor: "Aslında sadece caza
yöneltmedi. Müziğimde yeni bir şey var şimdi. Savaştan önce daha
hafif, daha yumuşaktı. Fransa'da yaşamaya başladığım ilk yıl
yaptığım albüm Ghazl El Banat biraz da bu yılın bir yansımasıydı.
Ama iki ay önce İstanbul'a gittim ve Göksel Baktagir ile yeni bir
albüm kaydı yaptık. Sözleri ben yazdım. Ben Şam'da doğmuş ve
Paris'e taşınmış biriyim… Türkiye kökenim var, Maraş ve Mardin'den…
Yani karmaşık bir kimliğim var. Müziğimdeki bağlantılar
hayatımdaki, kökenlerimdeki karmaşıklığın bir yansıması gibi…"
"ESKİLERİ DİNLİYORUM, ONLAR DAHA GÜZEL SÖYLÜYORLAR"
"İyi bir müzik dinleyicisi misiniz? Neler dinliyorsunuz?"
şeklindeki başka bir soruya Chamamyan, "Çok şey dinliyorum, Ümmü
Gülsüm… Zeki Müren dahil… Doğulu müziği seviyorum. Ve gerçekten
eğleniyorum Doğulu müzikle. Eskileri dinliyorum, onlar daha güzel
söylüyorlar. Bu kendini eğitmek gibi bir şey. Çok fazla müzik
dinleyerek de güzel müzik yapılabileceğine inanıyorum sadece
alıştırma yapmakla değil. Dinlemekle alakalıdır müzik." cevabını
veriyor.
"Türk müzisyenlerle çalışıyorsunuz. Kendinizi bir anlamda
Türkiye'ye ait hissediyor musunuz?" sorusuna ise sanatçı şöyle
cevap veriyor: "Türkiye ile alakalı önyargılarım vardı. Bir gün
önyargılarımı bir kenara bırakıp gittim ve güçlü bir aidiyet
hissettim. Yeniden keşfettim İstanbul'u. Türkiye'de barış
hissettim. Aidiyet hissettim."
"GÖKSEL İLE ÇALIŞMAYI SEVİYORUM"
"Paris'te yaşamak yaptığınız müziği nasıl etkiledi?" sorusuna ise
Chamamyan, "Müzikal anlamda Paris'e geldiğim için mutluyum. Çünkü
burada yeni şeyler öğrenmeye, yeni bir müzik tarzını keşfetmeye
başladım. Fransa'da çok ünlü bir piyanist André Manoukian ile
yaptığımız kayıtlarda beste de yapıyorum söz de yazıyorum. Şu an
Göksel ile yaptığımız albüm de Suriye ve Şam'ın hikâyesini
anlatıyor. Bir önceki albümde olduğu gibi bu albümde de Şam
olacak... Daha yumuşak daha farklı. Çünkü kendime döndüm, dengemi
yeniden bulmaya, farklı şeyler hissetmeye başladım. Şarkı sözleri
daha hafif, daha soft... Aşk ile ilgili. Aynı şarkı söyleme
biçimine sahip değiliz Göksel ile… Teknik bir mesele bu… Ama Göksel
ile çalışmayı çok seviyorum. Benim için yeni bir şey bu, yeni
şeyler öğreniyorum." şeklinde cevap veriyor. CİHAN