Anasayfa /  Foto Galeri

Tarihte 1 Aralık

Tarihte 1 Aralık - Sayfa 1

1 Aralık, Gregoryen Takvimi'ne göre yılın 335. (artık yıllarda 336.) günüdür. Yıl sonuna kadar kalan 30 gün vardır.

Tarihte 1 Aralık - Sayfa 2

1402 - Timur, Rodos şövalyelerinin 57 yıldır hüküm sürdüğü İzmir'i kuşattı.

rnrnTimur (Çağatayca: تیمور - Tēmür, Özbekçe: Temur, Uygurca: تۆمۈر veya Tömür, Azerbaycan Türkcesinde: "Teymur", Osmanlıca: تیمور Temür; Yunanca, Τεμίρις, Ντεμίρις, yani Demir-is.]; d. 8 Nisan 1336 - ö. 18 Şubat 1405), Maveraünnehirli Türk komutan ve hükümdar. Timur İmparatorluğu'nun kurucusudur.

rnÇağatay ulusunu oluşturan Türk-Moğol kabilelerinden Barlaslar'ın reisi olan Turagay ile Tekira Hatun'un çocuğu olarak 1336'da Semerkant yakınlarındaki Şehr-i-Sebz'e bağlı Hoca Ilgar köyünde dünyaya gelen Timur, 1370'te Çağatay Hanlığı'nın batısını kontrol altına alan askeri bir lider olarak kendini gösterdi. 1370'ten itibaren düzenlediği seferlerle Orta Asya, Rusya'nın güneyi, Horasan, İran, Azerbaycan, Hindistan, Gürcistan, Irak ve Suriye'yi kapsayan toprakları ele geçirerek 1402'de yapılan Ankara Savaşı'nda Osmanlı padişahı Yıldırım Bayezid'i mağlup edip esir alarak Anadolu'ya hakim oldu.

Tarihte 1 Aralık - Sayfa 3

1640 - Portekiz, İspanya'dan bağımsızlığını ilan etti.rn

rnPortekiz, 5 Ekim 1143’te Kastilya ve Leon kralı VII. Alfonso’nun Portekiz Kontluğu’nun bağımsızlığını tanıması ve I. Afonso’yu Portekiz Kralı olarak kabul etmesiyle bağımsız bir ülke olarak kurulmuştur. Günümüzdeki topraklarının yarısı kadar bir alanda kurulduktan sonra Afonso ve kendisinden sonra gelen krallar Hristiyan tarikatlarının askerî desteğiyle Endülüslüler’den daha fazla toprak koparabilmek için sürekli güneye doğru ilerlemişlerdir. 1249 yılında Algarve’nin güney kıyılarına ulaştıktan sonra Portekiz Reconquistası (Fetih) sona ermiştir.rn

1383 yılında erkek vâris bırakmadan ölen Portekiz Kralı’nın kızıyla evli olan Kastilya Kralı Portekiz tahtında hak iddia edince ortaya çıkan halk ayaklanması 1383-1385 Krizi’ne yol açtı. Sonradan I. João olarak Portekiz tahtına geçen Avizli João ve general Nuno Álvares Pereira yönetimindeki bir kısım soyludan ve halktan oluşan birlikler Aljubarrota Savaşı’nda Kastilya birliklerini yendi. Bu savaş hâlâ komşu İspanya ile olan bağımsızlık mücadelesinin bir sembolü olarak görülmekte ve Portekiz tarihinin en ünlü savaşı olarak değerlendirilmektedir.rn

1373 yılında İngiltere ile yapılan ittifak günümüzde de devam etmekte ve muhtemelen tarihin en uzun ittifakı sayılmaktadır. Bu ittifakı izleyen yıllarda Portekiz Dünya’nın keşfi için öncülük yapmış ve Keşif Çağı‘nı başlatmıştır. Kral I. João’nun oğlu Prens Infante Henrique o Navegador (Denizci Henrique), bu çağın başlangıcında büyük rol oynamış ve keşif gezilerinin ana destekleyicisi olmuştur.rn

1415 yılında bir Portekiz filosunun Kuzey Afrika’daki zengin ticaret merkezi Ceuta’yı ele geçirmesiyle Portekiz İmparatorluğu başlamıştır. Bunu Atlas Okyanusu’ndaki ilk keşifler izlemiş, Azorlar ve Madeira’nın keşfiyle ilk sömürgecilik hareketleri başlamıştır.rn

15. yüzyıl boyunca Portekizli kâşifler, Avrupa’da çok aranan değerli baharatların ülkesi Hindistan yolunu ararken Afrika kıyıları boyunca güneye doğru seyahat ettiler ve yol boyunca ticaret noktaları kurdular. Sonunda 1498 yılında Vasco da Gama deniz yoluyla Hindistan’a ulaştı ve günümüzün onda biri olan bir milyon nüfusa sahip Portekiz için refah dönemi başladı.rn

Portekiz İmparatorluğu 1410-1999

rn1500 yılında Brezilya'ya ayak basan Pedro Álvares Cabral burayı Portekiz topraklarına kattı. On yıl sonra Afonso de Albuquerque, Hindistan’daki Goa’yı, Basra Körfezi’ndeki Hürmüz’ü ve günümüz Malezya’sındaki Malakka’yı işgal etti. Dolayısıyla Portekiz İmparatorluğu Hint Okyanusu ve Güney Atlas Okyanusu’ndaki ticaret yollarının egemenliğini eline geçirdi.rn

1580 yılından 1640 yılına kadar Portekiz’in bağımsızlığı bir süre sekteye uğradı. Fas’taki Osmanlı Fas kuvvetleriyle yaptığı Vadi's seyl savaşı sırasında ölen Portekiz Kralı I. Sebastião ardında erkek vâris bırakmayınca İspanya Kralı II. Felipe taht üzerinde hak iddia etti ve Portekiz Kralı I. Filipe olarak tahta geçti.Bu savaş Portekiz'i büyük devletler sınıfından çıkardığı gibi Kuzey Afrika'ya ve Fas'a tehdidi ortadan kaldırmış,Osmanlı devletini Kuzey Afrika'nın tartışmasız hakimi haline getirmiştir. Ancak bundan hoşnut kalmayan Portekiz soylularının desteğiyle ayaklanma başlatan IV. João 1640 yılında kral ilan edilerek Bragança hanedanını başlattı. Aynı dönemde Britanya ve Hollanda, Portekiz İmparatorluğu’nun denizaşırı topraklarını ele geçirmek için saldırmaktaydı ve Portekiz özellikle 1822’de Brezilya’nın bağımsızlığını kazanmasıyla birlikte, 20. yüzyıla kadar sürecek olan bir çöküş dönemine girdi.

Tarihte 1 Aralık - Sayfa 4

1918 - Yugoslavya Krallığı ilan edildi.

Yugoslavya Krallığı veya ilk dönem adıyla Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı (1918-1929), 1918'den II. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar Balkanlar'ın batısında var olmuş devlet. Bugünkü Makedonya, Kosova, Sırbistan, Bosna-Hersek ve Karadağ'ın tamamı ile Slovenya ve Hırvatistan'ın büyük bir kısmını kapsıyordu.

I. Dünya Savaşı'nın önemli bir cephesi de Güney Slavlarının siyasi birlik yönünde attığı adımlar oldu. Daha savaşın başlarında Sırp, Hırvat ve Sloven kökenli politikacı ve aydınların bu amaçla Londra'da kurduğu Yugoslav Komitesi, yeni ve birleşik bir devleti savunan çevrelerin sözcüsü durumuna geldi. Yugoslav Komitesi ile sürgündeki Sırp hükümeti temsilcilerinin Temmuz 1917'de imzaladığı Korfu Bildirisi'yle bu program ilk kez somut bir biçim kazandı. Bildiri temelde farklı ulusal ve dinsel toplulukların eşit haklarla yer alacağı, demokratik ilkelere dayalı bir anayasal monarşi kurulmasını öngörüyordu. Bu gelişme Habsburg (Avusturya) yönetimi altında olan Hırvatlar ve Slovenler arasında bağımsızlık mücadelesini de güçlendirdi. Aynı yıl örgütlenen Yugoslav Ulusal Konseyi açıkça Güney Slavları birliğini savunmaya başladı. Yugoslav Komitesi'nin önemli bir başarısı da savaşa girmek için İtilaf Devletleri'nden Slovenya ve Dalmaçya'nın bir bölümünü topraklarına katma sözü almış olan İtalya ile belirli bir uzlaşma sağlaması oldu.

rnHabsburg monarşisinin çöküşe doğru gitmesi Güney Slav milliyetçiliğine yeni bir hız kazandırdı. Bir dizi ayaklanmaya sahne olan Hırvatistan, Sabor'un Ekim 1918'de aldığı kararla Macaristan'a bağımlılığa resmen son verdi. Bu sırada Dalmaçya'daki İtalya ilerlemesi sürdüğünden, Güney Slav halkları düzenli orduya dayanan Sırbistan'ın çevresinde kenetlendi. Kasım 1918'de Cenevre'de bir araya gelen Yugoslav Komitesi, Yugoslav Ulusal Konseyi ve Sırp partilerinin temsilcileri Karayorgiyeviç hanedanı altında birleşmeyi öngören bir plan hazırladı. Öte yandan Karadağ'da toplanan bir ulusal meclis de Sırbistan'a katılma kararı aldı.rn

Sırp naip prensi Aleksandar 1 Aralık 1918'de babası Petar'ın yönetiminde “Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı”'nın kurulduğunu açıkladı. İtalya'ya bazı toprakları bırakarak ve öteki komşularla bir dizi antlaşma imzalayarak sınırlarını çizen yeni krallığı, içeride savaşın yol açtığı büyük yıkımı giderme ve yönetim yapısını biçimlendirme gibi daha ağır sorunlar bekliyordu.