Tarihte 13 Kasım
13 Kasım, Gregoryen Takvimi'ne göre yılın 317. (artık yıllarda 318.) günüdür. Yıl sonuna kadar kalan 48 gün vardır.
13 Kasım Dünya İyilik Günü
1805 - Napolyon Bonapart komutasındaki Fransız ordusu, Viyana'ya girdi.
rnGerek Fransız Devrim Savaşları gerekse Napolyon Savaşları sırasında Fransa'ya önderlik ettiği gibi tüm Avrupa’yı da etkilemiş bir komutandır. Sözü edilen savaşların ve girdiği çatışmaların büyük bölümünü kazanmış; 1815'teki nihai yenilgisine kadar hızla Avrupa kıtasının hakimiyetini ele geçirmiştir. Tarihteki en önemli komutanlardan biri olan Napolyon’un savaşları dünyanın her yerinde askeri okullarda ders olarak okutulmaktadır ve kendisi Avrupa tarihinin en ünlü ve en tartışmalı siyasi figürlerinden bir tanesidir.rnrnNapolyon bir devlet adamı olarak tüm Fransa'da ve Avrupa'da büyük liberal reformlar uyguladı. Yönetimi sırasında bir halk eğitim sistemi kurmuş; feodalizmin kalıntılarını ortadan kaldırmış; Yahudi ve diğer dini azınlıkları özgürleştirmiş; gelişmekte olan orta sınıfın yasalar önünde eşitliğini sağlamış ve dini otoritelere karşı devletin gücünü merkezileştirmiştir. En kalıcı hukuki başarısı, Doğu Asya'da Japonya'dan, Kuzey Amerika'da Québec'e kadar dünyadaki hukuk sistemlerinin dörtte birine çeşitli şekillerde uyarlanmış olan Kod napolyon adlı kanun metnini hazırlatmasıdır.
1885 - Sırp-Bulgar Savaşı başladı.
rnrnSırp-Bulgar Savaşı, Berlin Antlaşması'nın (1878) Balkanlar'da barışı sağlam biçimde kuramaması sonucunda Sırbistan'la Bulgaristan arasında çıkan savaş (1885).rn
Rumeli-i Şarki (Doğu Rumeli) vilayetinde 18 Eylül 1885'te bir darbe gerçekleşti ve bu özerk eyalet Osmanlı Devleti'nden ayrılarak Bulgaristan'a katıldığını ilan etti. Berlin Antlaşması'yla kendisine ayrılan toprakların yetersiz olduğunu iddia eden Sırbistan, rakibi olan Bulgaristan'ın topraklarını genişleterek güçlenmesine karşı çıktı. Sırp prensi Milan Bulgaristan'dan toprak talebinde bulundu. Bu sorunu görüşmek üzere toplanan uluslararası konferanstan (Kasım 1885) sonuç alınamaması üzerine Sırbistan Bulgaristan'a savaş ilan etti.
rnSavaşın kısa sürede Sırbistan'ın zaferiyle sonuçlanması beklenirken ve bu beklentileri haklı çıkarırcasına savaşın başlarında Sırp ordularının Bulgaristan sınırını geçip ilerlemeye başlamasına rağmen, Bulgaristan prensi I. Aleksandır, Slivnitsa'daki çarpışmada (17-19 Kasım 1885) büyük üstünlük sağlayarak 26 Kasım'da Sırbistan topraklarına girdi. Ama 28 Kasım'da, Belgrad'da bulunan Avusturya büyükelçisi Kont Kevenhueller-Metsch Bulgar karargahını ziyaret ederek, askeri faaliyetlere son verilmesini, aksi takdirde Avusturya-Macaristan'ın Sırbistan lehinde savaşa gireceği tehdidinde bulundu.Bulgarlar, savaşa girme tehdidi karşısında ateşkesi kabul etmek zorunda kaldı. Savaşı sona erdiren Bükreş Antlaşması'yla (3 Mart 1886) savaş öncesi Sırp-Bulgar sınırının sürmesi, ama Rumeli-i Şarki'nin Bulgaristan'da kalması kararlaştırıldı. Bulgarların savaş alanında kazandıkları zaferler, Bulgaristan'ın birleşmesini koruyan en önemli etkenler olmuştur. Avrupa devletleri de, 6 Eylül 1885'te gerçekleşen Bulgaristan'ın birleşmesini kabul etmişlerdir.