Anasayfa /  Foto Galeri

Tarihte 15 Kasım

Tarihte 15 Kasım - Sayfa 1

15 Kasım, Gregoryen Takvimi'ne göre yılın 319. (artık yıllarda 320.) günüdür. Yıl sonuna kadar kalan 46 gün vardır.

Tarihte 15 Kasım - Sayfa 2

1315 - Morgarten Muharebesi'nde İsviçreliler, Habsburg Hanedanına karşı zafer kazandılar.

rnMorgarten Muharebesi Eski İsviçre Konfederasyonu ile Habsburg Hanedanı'nın kontrolündeki Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu arasında 15 Kasım 1315 tarihinde Morgarten Pass'da gerçekleşen silahlı çatışma. Werner Stauffacher komutasındaki 1500 kişilik piyade ve okçuya sahip olan federasyon güçleri, Dük I. Leopold komutasındaki büyük bir ordu karşısında zafer elde etti.rnSavaştan bir ay sonra, Aralık 1315'de Konfederasyon güçleri 1291'de yapmış oldukları Federal Beyannameyi yenilediler. Eski İsviçre Konfederasyonu bu savaşın ardından büyümeye başladı.

1316'da imparator V. Louis (önceden Bavarya dükü) orman kantonlarının hak ve imtiyazlarını onayladı. Buna karşın Leopold, İsviçre'ye karşı yeni bir saldırı planladı. Buna karşılık olarak Schwyz Habsburgların bazı topraklarına saldırdı ve Unterwalden da Bern'in güneyindeki yüksek Berner Oberland'a doğru saldırıya geçti. İki taraf da birbirine üstünlük kuramadı ve nihayet 1318'de yalıtılmış durumdaki orman kantonları ile Habsburglar arasında bir barış anlaşması imzalandı. 1323'de orman kantonları ile Bern arasında bir ittifak yapıldı, Schwyz kantonu ise Glarus ile Habsburglara karşı bir savunma anlaşması yaptı.Sonraki 40 yıl içinde Luzern, Zug (kanton)Zug ve Zürih de konfederasyona katıldı.

Konfederasyonun zaferi, kantonlara gerçekten bir özerklik sağladı ve kantonlar, Habsburgların 1386'daki Sempach savaşı ile sonuçlanan bir sonraki saldırısına kadar, 60 yıl boyunca rahat bir nefes aldılar.rnrn

Tarihte 15 Kasım - Sayfa 3

1687 - II. Süleyman'ın dağıttığı ulufeyi az bulan yeniçeri ve sipahiler ayaklandı.rn

II. Süleyman tahta çıktıktan sonra askerlere dağıtılacak cülûs bahşişi ile ulufelerin ödenmesi konusu ilk sorunu oluşturdu. Güçlükle de olsa ödemelerin yapılabilmesiyle 22 Aralık'ta normal bir divan toplantısı gerçekleştirildi. Ancak İstanbul'da düzen bir türlü kurulamamış, sadrazamın sefer hazırlıklarına başladığı 22 Ocak 1688'de şehirde yeniden kargaşa başlamış ve sadrazam Siyavuş Paşa zorbalar tarafından azlettirildikten sonra öldürülmüştür. 1 Mart'ta bazı zorbaların Yağlıkçılar Çarşısı'nı yağmalamaya çalışması üzerine halkın da katılımıyla kalabalık bir gurup saraya yürüyerek padişahtan zorbaların ortadan kaldırılması sancak-ı şerifi çıkarmasını talep etti. Sancak vak'ası olarak bilinen bu olayda çıkarılan fermanla zorbalar ve onların bu hareketlerine destek veren devlet görevlileri uzak yerlere tayin edildi. Alınan bu önlemler sayesinde II. Süleyman'ın tahta çıkışından itibaren yaklaşık dört ay süren karışıklıklara son verilebildi.

rnSultan II. Süleyman, tahta çıktığı zaman Osmanlı ordularında Viyana bozgunu ile başlayan çözülme ve toprak kaybı devam ediyordu. Venedik Mora yarımadasını işgal etmiş, Avusturya ise Vişegrad, Uyvar ve Estergon'un ardından 160 yıllık Osmanlı toprağı Budin'e girmişti. Macaristan'daki Osmanlı hâkimiyeti sona ermek üzere idi. Devletin düştüğü mağlubiyetler hazine gelirleri üzerinde olumsuz tesirler yapıyor ve Anadolu'daki eşkıyalık hareketlerini körüklüyordu. Avusturya cephesi serdarı Yeğen Osman Paşa bir asi lideri gibi Rumeli'de yolsuzluk yapıyor, zorla usulsüz vergiler topluyordu. 8 Eylül 1688'de Belgrad da düştü.

rnBelgrad'ın düşmesi, Avusturyalılara Balkanların yolunu açtı. Bosna, Erdel ve Eflak Avusturyalılar tarafından işgal edildi. Bu ilerleyiş karşısında toparlanan Osmanlı kuvvetleri karşı saldırıyı başlattılar. 30 Ekim 1688'de Çelebi İbrahim Paşa komutasındaki Osmanlı kuvvetleri Eğriboz zaferini kazandılar. 1689 yazında Sultan II. Süleyman, Avusturya seferine çıktı.

Sadrazam Köprülü Fazıl Mustafa Paşa komutasındaki yenilenmiş Osmanlı kuvvetleri, 8 Temmuz 1690'da Gladova ve Orşova'yı geri aldılar. Kanije, 11 Temmuz 1690'da Avusturya' nın eline geçtiyse de, Osmanlı kuvvetleri, 8 Ekim 1690'da Belgrad'ı geri almayı başardılar. Böylece Tuna hattı yeniden kurulmuş oldu

Tarihte 15 Kasım - Sayfa 4

1638 - Osmanlı Ordusu Bağdat'ı kuşatmaya başladı.

Osmanlı Devleti 1514 yılında Çaldıran Savaşı ile başlayan harpler dizisinde 16. yüzyıl boyunca Safevi Devleti karşısında galip gelmiş ve önce Doğu Anadolu ve Kuzey Irak, sonra Irak-ı Arap (Bugünkü Irak), zaman zaman da Irak-ı Acem topraklarını ele geçirmiş, hatta 1578-90 Osmanlı-İran Savaşı ile Luristan ve Kafkas ülkelerini alarak Hazar Denizi'ne ulaşmıştı.

rnAncak 17. yüzyılın başından itibaren Safevi Devleti'nin gerçekleştirdiği ıslahatlar sonucu İran ordusunun ateş gücünü artması, öte yandan Osmanlı Devleti'nin Avusturya ile giriştiği savaşlar ve Celali İsyanları sonucunda yıpranması sonucunda Osmanlı Devleti'nin üstünlüğü Safevi Devleti lehine bozulmaya başladı. 1603-1618 Osmanlı-İran Savaşından galip çıkan Safeviler; Irak-ı Acem, Luristan ve Kafkasya topraklarını geri alırken, gözünü artık Irak-ı Arap topraklarına dikmişti. Bu fırsat da 1623 yılında ortaya çıktı.

rnBağdat'ın yerli halkından yetişmiş olan Bağdat Muhafızı Bekir Subaşı 1623 yılında ayaklandı. Osmanlı hükümetinin kendisine karşı askeri harekata geçeceğini öğrenince, Safevi Şahı I. Abbas'e başvurarak, Bağdat Valiliğinin kendisine verilmesi koşuluyla bu devlete tâbi olacağını bildirdi ve yardım istedi. Bunun üzerine Bağdat'a müdahale eden İran ordusu şehrin önüne geldi ve fazla bir direnişle karşılaşmadan 11-12 Ocak 1624'te şehri aldı. 1624-25 yılında Osmanlıların karşı saldırısı başarısız olurken, Sadrazam Hüsrev Paşa'nın kenti geri almak için çıktığı 1630-31 tarihli seferi de sonuçsuz kaldı.

rn1623-1639 Osmanlı-Safevi Savaşı

Osmanlı tahtındaki konumunu güçlendiren IV. Murat, 1623'ten beri devam eden İran savaşlarını sonuçlandırmak için ordu yönetimini eline aldı ve 1635 tarihinde çıktığı Revan Seferi ile Ahıska ve Revan'ı fethetti. 1638 yılında ise 14 yıldır İranlıların elinde bulunan Bağdat'ı fethetmek üzere ordusunun başında sefere karar verdi.

Osmanlı Ordusunun Başarısı

8 Mayıs 1638 tarihinde Üsküdar'dan yola çıkan IV. Murat komutasındaki Osmanlı ordusu Konya-Adana-Halep-Urfa-Diyarbakır-Siirt-Bitlis-Hakkari-Musul-Kerkük rotasını izleyerek 197 günde Bağdat önlerine ulaştı. 15-16 Kasım gecesi kale kuşatıldı.

rnKalenin alınması için yapılan çarpışmalar şiddetli oldu ve yapılan bir genel hücumda Sadrazam Tayyar Paşa öldü (23 Aralık 1638). Kuşatmanın 40. gününde ağır kayıplara uğramış bulunan ve direnmeden ümidini kesen Safevî kale komutanı Bektaşhan, vire ile teslim için elçi gönderdi. Bunun üzerine Bektaşhan davet edilerek teslim koşulları görüşüldü ve kendisi de affedildi. İran ordusundan isteyenlerin Bağdat'ta kalabileceği, istemeyenlerin yurtlarına dönebilecekleri kararlaştırıldı ve Osmanlı Ordusu Bağdat'a girdi. Bir bölüm İran kuvvetleri Narin Kalesi'nde direnmeye çalıştılarsa da direniş kolayca kırıldı.

Şehirde derhal onarım işlerine başlanırken IV. Murat savaşta büyük kahramanlık gösteren Yeniçeri Ağası Hüseyin Bey'i Bağdat Beylerbeyi tayin etti. Bu sefer 1623-1639 Osmanlı-İran Savaşı'nın son çatışması oldu ve 17 Mayıs 1639 tarihinde imzalanan Kasr-ı Şirin Antlaşması ile savaşa son verildi.