Anasayfa /  Foto Galeri

Tarihte 24 Ekim

Tarihte 24 Ekim - Sayfa 1

24 Ekim, Gregoryen Takvimi'ne göre yılın 297. (artık yıllarda 298.) günüdür. Yıl sonuna kadar kalan 68 gün vardır.

Tarihte 24 Ekim - Sayfa 2

24 Ekim 1260 - Memlük Sultanı Seyfeddin Kutuz, siyasi rakibi Baybars tarafından katledildi.

Kutuz ya da tam adıyla Seyfeddin Kutuz (Arapça: سيف الدين قطز) (ö.24 Ekim 1260), Türk kökenli asker ve devlet adamı. Celaleddin Harzemşah'ın yeğeni idi. Mısır'da kısa bir süre hüküm sürmüş Memluk sultanıdır.

rnSultan oluşu:

Cengiz Han'ın torunu Hulagu'nun yönetimindeki İlhanlılar 1258'de Bağdat'ı yakıp yıktılar, Halife Mustasım Billah'ı öldürdüler ve Bağdat'ı aldıktan sonra Mısır'a yöneldiler. İlhanlı hükümdarı Hulagu, Mısır'a elçi göndererek açıkça tehdit etti. Bu tehdit sonucu çıkan karışıklık sırasında, Kutuz gibi bir kahraman komutanın Moğollar'ı durdurabileceği düşüncesiyle halkın isteği üzerine 1260 yılında Mısır'da Sultan ilan edildi.

Ayn Calut Muharebesi

Bu arada Ketboğa kumandasında bir Moğol ordusu, Sina yarımadasına kadar ilerlemişti. Sultan Kutuz, 20.000 kişilik bir orduyla Moğolları Filistin'de karşıladı. İki ordu 3 Ekim 1260 tarihinde, Ayn Calut denilen mevkide karşılaştı. Kutuz bu muharebede Moğollar'ı yendi. Moğollar bu savaştan sonra Mısır'a asla giremedikleri gibi, bu yenilgi tarihin dönüm noktalarından biri ve Moğollar'ın sonunun başlangıcı olmuştur.

rnKutuz, savaşın akabindeki günlerde Baybars tarafından bir suikast sonucu öldürülmüştür.rn

Tarihte 24 Ekim - Sayfa 3

1857 - İlk futbol kulübü Sheffield FC kuruldu.

rnSheffield Football Club, dünyanın en eski futbol kulübüdür. Kuzey İngiltere'de bulunan Sheffield şehri'nin takımı olan kulüp 1857 yılında kurulmuştur.

rnNatheniel Creswick ve William Prest adlı iki eski Harrow okulu mensubu 24 Ekim 1857'de Sheffield FC'yi kurdular.

Herhangi bir okul ya da üniversiteye bağlı olmaksızın kurulan ilk futbol kulübü olan Sheffield FC uzun bir süre maçlarını günümüzde Sheffield United'ın sahası olan Bramall Lane'de yapmıştır.

rnKulübün kurucuları Creswick ve Prest henüz İngiliz Futbol Birliğinin oluşturulmadığı bir dönemde, Sheffield kuralları adı verilen futbol oyununun genel kurallarını da çizme fırsatı buldular. O döneme kadar genellikle her okul ya da üniversite kendilerine özgü kurallarla futbolu oynuyorlardı. Nitekim Futbol Birliğinin kuruluşundan sonraki dönemde de Sheffield FC kendi kurallarıyla futbol oynamaya 1878 yılına kadar devam edecekti.

Sheffield kuralları, Sheffield FC tarafından uygulanması üzere, Nathaniel Creswick ve William Prest tarafından oluşturuldu. 1867 yılında Sheffield Futbol Birliğinin kurulmasıyla birlikte bu kurallar, birlik tarafından kabul edildi. Birliğin bu kuralları İngiltere'nin kuzey ve orta bölümlerinde yaymasının ardından 1860'lar ve 1870'lerde bu kurallar ülkedeki en popüler futbol kuralları oldu.rn

Sheffield kurallarının oluşturulmasından altı yıl sonra Ebenezer Cobb Morley tarafından Sheffield kuralları baz alınarak futbol kuralları yazıldı ve 15 Ocak 1863'te kurulan Futbol Federasyonunun resmî kuralları olarak kabul edildi.

Sheffield kuralları, günümüz futbolunun kurallarının belirlenmesinde öncü niteliğinde olmuştur. Yapılan fauller için serbest vuruş kullanılması, köşe vuruşu ve taç atışı; ilk olarak Sheffield kurallarında tanımlanmıştı.

Sheffield FC'nin, komşu Hallam FC ile 1861 yılından beri oynadığı futbol maçları dünyanın en eski yerel derbisi olarak kabul edilmektedir. İki kulüpte günümüzde İngiltere Kuzey Bölgesi Doğu Liginde bulunmaktadırlar.

Tarihte 24 Ekim - Sayfa 4

24 EKİM 1882 - Alman biliminsanı Robert Koch, verem mikrobunu keşfetti.

rnHeinrich Hermann Robert Koch (d. 11 Aralık 1843 - ö. 27 Mayıs 1910), Alman hekim. Antraks basili (1877), tüberküloz basili (1882 ve kolera basili'nin (1883) keşfi ve Koch postülatlarını geliştirmesiyle ünlenmiştir.

Tüberküloz konusundaki keşifleri nedeniyle 1905 yılında Nobel Tıp veya Fizyoloji Ödülünü almıştır. Bakteriyolojinin kurucularından biri olarak görülür.

Koch Clausthal, Almanya'da doğmuştur. Göttingen Üniversitesi'nde tıp eğitimi almış, 1866 yılında mezun olmuştur. Daha sonra Frank-Prusya Savaşı'nda görev almış ve Wollstein'de önemli bir tıbbi görevli olmuştur. Çok sınırlı kaynaklarla çalışmış olsa da, bakteriyolojinin kurucularından olmuştur.

Casimir Davaine antraks (şarbon) basilinin inekler arasında doğrudan aktarıldığını ortaya çıkardıktan sonra Koch antraksı daha yakından incelemeye başlamıştır. Bulduğu metotlarla kan örneklerinden basili arıtıp saf kültürler büyütmeyi başardı. Bu çalışması sonucu şarbonun bir konakçı canlı olmadan uzun süre dışarıda yaşayamadığını fakat oluşturduğu endosporların uzun süre varlıklarını sürdürdüğünü buldu. Toprağa karışan bu endosporlar açıklanamayan ani şarbon salgınlarının nedeniydi. Koch buluşlarını 1876'da yayımladı ve 1880'de Berlin'deki Emperyal Sağlık Bürosu'nda bir iş ile ödüllendirildi. 1881'de ateş kullanarak cerrahi aletlerin sterilize edilmesini teşvik etti.

Berlin'de daha önce kullandığı metotları geliştirdi. Onun geliştirdiği yöntemler bugün hâlâ kullanılmaktadır. Bu yöntemlerin yardımıyla tüberküloza neden olan bakteriyi (Mycobacterium tuberculosis) 1882'de keşfetmiştir. 19. yüzyılın ortalarında tüberküloz her yedi ölümden birinin sorumlusu olan çok ölümcül ve önemli bir hastalıktı. Bu nedenle Koch'un o dönemde yaptığı keşif cidden çok önemlidir ve onu bakteriyolojik araştırma konusunda ünlü Louis Pasteur ile denk kılmıştır.

rn1883'te Koch bir Fransız araştırma ekibiyle birlikte İskenderiye, Mısır'da kolera üzerine çalışmıştır. Koch koleraya neden olan vibrio bakteriyi saptamış olsa da deneylerle bunu kanıtlamayı becerememiştir. Bakteri daha önce İtalyan anatomist Filippo Pacini tarafından 1854'te izole edilebilmişti fakat bu çalışma o dönemler miasma teorisinin revaçta olması sebebiyle önemsenmemiştir. Koch Pacini'nin çalışmalarından habersizdir ve bağımsız bir keşif yaptı ve sahip olduğu ün ve önem nedeniyle bu buluş kısa sürede yayılmıştır. Yine de bakteri 1965'te resmen Vibrio cholerae Pacini 1854 olarak yeniden adlandırılmıştır.

1885'te Koch Berlin Üniversitesinde hijyen profesörü olmuş, daha sonra 1891'de yeni kurulmuş olan Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü'nün yöneticisi olmuştur. Bu görevden 1904'te istifa etmiş ve dünyayı dolaşarak, Güney Afrika, Hindistan ve Cava'daki hastalıkları incelemiştir.

Ona Nobel Ödülü kazandıran tüberküloz çalışmaları kadar önemli olan bir buluşu da Koch postülatlarıdır. Bu postülatlar bir organizmanın bir hastalığın nedeni olup olmadığı konusundadır.

rnPostülatlara göre bir organizma bir hastalığın nedeni ise;

rnHastalığın bilinen tüm vakalarında bulunur.

Hastalıklı konukçudan organizmayı ayırıp saf kültürünü büyütmek mümkündür.

Sağlıklı bir konukçuya verildiğinde, kültürde büyütülmüş bu organizmalar konukçuda hastalığın oluşmasına neden olmalıdır.

Deneysel olarak hastalığın bulaştırıldığı konukçudan organizma tekrar ayrıştırılıp kültürde büyütülebilmelidir.

Her ne kadar öğrencileri onun metotlarıyla difteri, tifo, pnömoni (zatürre), gonore (belsoğukluğu), serebrospinal menenjit, lepra (cüzzam), tetanoz ve frengi hastalıklarından sorumlu organizmaları bulmuş olsalar da, özellikle de tüberkülozu iyileştireceğini düşündüğü etkisiz "tüberkülin" fiyaskosuyla, Koch'un araştırmalarının kalitesi düşmüştür.