TFF Başkanı Demirören Türk futbolunda tarihi proje açıklandı! İşte yeni dönem
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Yıldırım Demirören, "Yeni sistem kulüplerin borçlarını artırmayacak. Bu, kulüplerde yeni bir borçlanma değil. Tamamen mevcut borç yapısının yapılandırılması. Bugün bu başlıyor" dedi.
Abone olTFF Başkanı Yıldırım Demirören ile Türkiye Bankalar Birliği
(TBB) Başkanı Hüseyin Aydın, kulüplerin mali yapısı ile ilgili
yapılması planlanan yeni sistem hakkında açıklamalarda bulundu. TFF
Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri'nde gerçekleşen
A Spor canlı yayınında Demirören ile Aydın, TFF ve TBB iş
birliğiyle futbol kulüplerinin mali yapılarının güçlendirilmesi ile
ilgili soruları yanıtladı.
Başkan Demirören, yeni sistemin kulüplerin borçlarını
artırmayacağını belirterek şöyle konuştu: "Geçen cuma yapılan
toplantıdan sonra kamuoyunda bilgi kirliliği oldu. Bunu hep
birlikte burada aydınlatmak istiyoruz. Ben bu akşam çok mutluyum.
Senelerdir yapılmasını arzu ettiğimiz, istediğimiz, Türk futbolunun
ve kulüplerimizin kurtulması için tek sonuç olan bu konuyu başta
Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Berat Albayrak Bakanımız, özellikle
Sayın Hüseyin Aydın'ın sıcak bakmasıyla bugünlere gelebildik.
İnandık, kararımızı verdik, demek ki yüzde 50'sini zaten başardık.
Bundan sonra da belli bir süreçle yüzde 100'ünü getireceğiz. Bu
kulüplerde yeni bir borçlanma değil. Tamamen mevcut borç yapısının
yapılandırılması. Bugün bu başlıyor."
"ŞU AN KULÜPLERİMİZİN SÜRDÜRÜLEBİLİR KREDİBİLİTESİ
KALMADI"
Herkesin gerçekleri konuşması gerektiğini belirten Demirören, "Şu
an kulüplerimizin sürdürülebilir kredibilitesi kalmadı. Tabii ki
borcu olmayan kulüplerimiz var, onları da takdir etmek lazım. Ama
onlar da yarın borçlanmayacak diye bir şey yok. Yapılandırma şart.
Kulüplerimizde yönetime müdahale değil, herkesin başkan olabilme,
herkesin yönetime girme imkanı veren bir sistem. Acı bir reçete ile
kulüplerimiz karşı karşıya kalacak. Ancak bu reçete içinde transfer
yapıp, kulüplerini yaşatabilecekler. Sayın Aydın ve ben, o günkü
kulüplere para verilmeyeceğini söyledik. Kulüplere nefes alabilecek
imkan veriliyor. 10 senede borçlanma 1584 kez artmış. Yeni bir borç
verilmiyor. Borç miktarı artık artmayacak. Herkes genel bütçelerine
göre hareket etmek zorunda kalacak. Sadece futbol A.Ş. değil,
derneklerin de borç yapılandırmasını konuşuyoruz. Konsolide
bilançoyu konuşuyoruz. Amatör branşlar da bunun içine giriyor.
Kulüplerimiz bir bütündür. Büyük kulüplerimiz en az 2 bin civarında
amatör sporcu yetiştiriyor, maalesef en az 5-6 maaş geriden
geliyorlar. Bu bir milattır. Zaman bizi haklı çıkartacak,
Cumhurbaşkanımıza, Bakanımıza, Sayın Aydın'a teşekkür edilecek"
ifadelerini kullandı.
"BUNDAN SONRA EN KATI ŞEKİLDE BİR YOLA ÇIKTIK, HERKES BUNA
UYMAK ZORUNDA OLACAK"
Herkesin bu kurala uymak zorunda olacağını söyleyen Yıldırım
Demirören, "Denetleme bölümü, TFF'de olduğunda mevcut lisans
kurulumuzda değişiklikler olacak. Bu nedir? Bankalar Birliği'nin de
verdiği belli kişiler de lisans kurulumuza atanacak. Şu an TFF'nin
sisteminde Avrupa'ya giden takımları UEFA denetliyor, geri
kalanları biz TFF olarak denetliyoruz. Bütün takımlarımız ulusal
denetimin içine giriyor. Ulusal denetimleri geçen, UEFA derdi de
bitiyor. UEFA da bunu bizim yapmamızı istiyor. 31 Ocak'ta F.Bahçe
Spor Kulübümüz UEFA ile çok önemli bir toplantıya gidiyor. Bu
anlaşmayla paralel biz de talimatlarımızı değiştireceğiz.
İspanya'da aynısı yapıldı. İspanya'da başarılı oldu ki İspanya
kulüpleri başarılı oldu. Yapılan doğru örneği alarak
talimatlarımızı değiştireceğiz. Biz bugün puan silme ve küme
düşmeye kadar cezalar verebiliyoruz. Buna Süper Lig kulüpleri de
bütün kulüpler de girecek. Hüsnü Güreli bunun üzerinde çalışıyor.
Puan silme, küme düşürme ve lisans vermemeye kadar gideceğiz. Bu
sistemi yapmadan belli şeylerde olumlu yaklaşmak zorundaydık.
Bundan sonra en katı şekilde bir yola çıktık, herkes buna uymak
zorunda olacak" şeklinde konuştu.
"CEZALANDIRMA SİSTEMİ, BORÇLANIP, BÜTÇEYE UYMAYANLAR İÇİN
YAPILACAK"
Sürdürülebilir bir finans akışı kalmadığını sözlerine ekleyen TFF
Başkanı Demirören, şu ifadeleri kullandı: "Kulüp başkanlarımızın
hepsi gerçeği biliyorlar. Gerçekte sürdürülebilir bir finans akışı
kalmadı. Borcu olmayan, Sivas, Kasımpaşa, Göztepe, Başakşehir çok
az borçla veya sıfır borçla gidiyor. Bu kulüplerimize bir teşvik,
ödüllendirme adı altında bir şey yapalım. Bu demek değil ki yarın
borçlanmayacaklar. Cezalandırma sistemi, borçlanıp, bütçeye
uymayanlar için yapılacak. 4 büyük kulüp de sistemin içine gireceği
için 'Ben Türkiye'de şampiyon olayım, UEFA'ya gitmeyeyim'
diyemeyecek. Çünkü onlar da sistemin içine girecek."
AYDIN: "KULÜPLERİN YÖNETİMİNE EL KOYMAK YOK"
TBB Başkanı Hüseyin Aydın ise Ziraat Bankası'nın bankacılık
faaliyetleri hakkında genel bilgi verdikten sonra şöyle konuştu:
"Ziraat Bankası şu an tarım sektöründe en çok kredi veren banka.
Kredi konusunda çok üstündür. Bununla yetinmeyen bir bankadır.
Tarımsal faaliyetlerimizi yerine getiriyoruz. Bunu yaparken
Türkiye'nin büyük projelerine, KOBİ'lerine, bireylerine gerekeni
yapmaktadır. Yurt dışında da ciddi faaliyetlerimiz var. Kulüplerin
yönetimlerine el koymak gibi bir düşüncemiz yok. Son 6 aydır
Türkiye'de yoğun biçimde kur riski, faiz riski ve ekonomide daralma
olduğunda biz firmaları yeniden yapılandırıyoruz. Onlara yeniden
hayat suyu veriyoruz. Bu son 6 ay içinde kamuoyuna yeniden yansıdı.
Türkiye'de faaliyet gösteren bütün finansal kurumlar da buna taraf
oldu. Neden yaptık bunu? Kur riskine, faiz riskine maruz kalan,
işlerini iyi yapan, nakit akışında geçici bozulma olan, hayatta
kalacak firmaları yeniden yapılandırdık. Dün de yapılandırdık.
Bugün de yapıyoruz. Futbola da böyle yapıyoruz. Futbola
sadece Ziraat Bankası kredi vermiyor ki... 15'in üstünde kurum var.
Bankanın boyutuna göre farklı kulüplerimizi farklı şekilde finanse
eden bankalar var. Bizim alacağımızı alamama gibi bir durumumuz
yok. Sürecin daha sağlıklı yönetilebilmesi için bunu yapıyoruz.
Diğer şirketlere yaptığımız; ülkelere yaptığımız bir şeye futbol
ekonomisine de yaptık; yapmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken ben lider
banka sıfatıyla, bankalar birliği başkanıyla temsil ettim. Temsil
etmeye devam edeceğim."
"KURALLARA UYANLARLA UYMAYANLARI AYIRMAK LAZIM, TFF DOĞRU
HAREKET EDECEKTİR"
Toplantıların hepsinin olumlu bir havada geçtiğini dile getiren
Aydın, "Konu gündeme geldiğinde taraflar konunun çözümünde hem
fikir. Aslında Türk futbolunun gelirleri fevkaladeydi. Bugün büyük
kulüpler diye adlandırdığımız takımlarımızın yıllık gelirleri 600
milyon lira civarındadır. Dünyanın en değerli 10 liginden birisi.
Problem önceki yıllardan geliyor. Bir kulübün geliri var. En büyük
yayın geliri... Seyirci geliri... Sponsor geliri... En önemli gider
nedir? Faaliyet giderleri. Sonra o birikmiş faiz var. Faiz de
ödeniyor. Faiz ödenince yetmiyor. Anapara da ödenmeli. Bugün
kulüplerin büyük çoğunluğu sadece faizin belli bir kısmını
ödeyebiliyor. Bütçede kontrol gücü kaybedilmiş. Bu tarz bir
matematik bizim bazı kulüplerimizi sıkıntılı bir hale getirecek.
Biz bunlarla oturup bütçe çalışması yaptığımızda bu yönetilebilir
bir şey... Türkiye'ye mal olmuş bir kulübün, futbolun hizmetinde
bulunanlara bunu yapıyor olmamız lazım. Para da kazanmıyoruz bu
işten...Kulüplerin daha rahat hareket etmesini temin etmemiz
gerekiyor. Böyle olunca altyapıya hizmet edecekler. Bunları
konuştuk. Mali açıdan bunu yaptığımız zaman bir takım kaide ve
kurallar getirmek lazım. Kurallara uyanlarla uymayanları ayırmak
lazım. TFF doğru hareket edecektir. Başkan daha iyi bilir"
dedi.
"BEN İYİ YÖNETİCİLİK YAPACAĞIM. ÜLKE PUANINI ARTIRACAĞIM'
DİYENLERLE YÜRÜYECEĞİZ"
Sürekli yanlış yapanları gereken şekilde uyaracaklarını ve sistem
dışı bırakacaklarını belirten Aydın, sözlerini şöyle noktaladı:
"Konudan bilgisi olmayanları gördük. İşini iyi yapanları seviyoruz.
İyi futbol için iyi zemin, iyi stat lazım. Biz de, 'Ben iyi
yöneticilik yapacağım. Ülke puanını artıracağım' diyenlerle
yürüyeceğiz. Biraz önce ifade ettim. Hiçbir kredinin silinmesi söz
konusu değil. Faiz hiç konuşmadık. X AŞ faizi en uygun fiyattan
almak ister. Düşürdüğümüz faizler olmuştur. Farklı sektörlerde hair
cut diye bir uygulama var. Ama futbolda böyle değil. Diyelim ki X
kulübünde dört banka var. Sisteme katılacağız. Teminatları
bölüşeceğiz. Biz bunu yaparken her kulübün farklı farklı yapısı
var. Bütçesi eksi verene ödemesiz dönem vereceğiz belki... Belki
hiç vade vermeyeceğiz. Çok başarılı yönetilen kulüplerimiz de var.
Başarılı yönetenlere ödüllendirmek gerek. Biz yeni gelene bundan
sonra konulmuş koşullara ve kurallara uymaz iseniz bunun
müeyyideleri var. Bu müeyyidelerin içinde bizim de görevimiz
olacak. Görevini bitirenlere daha temiz şekilde teslim edilmesi
lazım. Bunu izleyeceğiz. Düne kadar yapılmamış. Bundan sonra
yapacağız. Herkes hevesli. Herkes bu iş olsun istiyor.
Yakaladığımız konsensüs ciddi bir konsensüs... Sayın bakanımızın
iradesi var. TFF'nin iradesi var. Bizim irademiz var. Türk halkının
spora bakışı var. Bunlar olumlu şeyler; biz de yapıyor olmamız
gerekir. Bunu kulüplere kullanmayalım da neye kullanalım? Türk
halkı bu yapılandırma işini iyi bilmek zorunda. Hatırlarsanız Rusya
ile kriz yaşandı. Uçak krizine istinaden Antalya'daki sektör
negatif etkilendi. Alacaklarımız vardı. Borçları vardı çünkü. Türk
bankacılık sistemi sağlıklı olduğu için biz iş ortaklarımıza
vadeler verdik. Bugün Rusya ile ilişkilerimiz iyi. Şimdi Antalya'da
yaz için bile yer bulamazsınız... Bunlar bize döviz olarak geri
dönüyor. Tüm bunları yaptığımız zaman sadece A kulübü değil,
statlarda çalışanları, TV'de çalışanları da düşünüyoruz. Benim
bankamın voleybol takımı var. Bazı maçları taşrada oynadık. İlgi
çok büyüktü. Bunu olumlu değerlendirmemiz gerekiyor. Verilen
krediler yeniden yapılandırılıyor. Diğer sektörlere de yaptık.
2008'de bankalara para verdik. Hiç kimse ne kulübünü batırdı, ne
bankasını bitirdi. Ama sürekli yanlış yapanları gereken şekilde
uyarıp; sistem dışı bırakacağız."