TGDF Başkan Vekili Rint Akyüz: "2050 senesinde çok ciddi gıda güvencesi sorunu karşımıza çıkacak"
TGDF Başkan Vekili Rint Akyüz, "2050 senesi geldiği zaman dünya nüfusu 9 milyarı geçince üretim alanlarının kısıklığından dolayı çok ciddi gıda güvencesi sorunu karşımıza çıkacak" dedi.
Abone olTGDF Başkan Vekili Rint Akyüz, "2050 senesi geldiği zaman dünya nüfusu 9 milyarı geçince üretim alanlarının kısıklığından dolayı çok ciddi gıda güvencesi sorunu karşımıza çıkacak" dedi.
TGDF Başkan Vekili Rint Akyüz, "2050 senesi geldiği zaman dünya nüfusu 9 milyarı geçince üretim alanlarının kısıklığından dolayı çok ciddi gıda güvencesi sorunu karşımıza çıkacak" dedi.
Türkiye gıda ve içecek sanayinin önemli sivil toplum örgütü konumundaki Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu'nun da (TGDF) destek verdiği gıda fuarı kapsamında düzenlenen etkinliklerden birisi de, 'Döngüsel Ekonomi ve Gıda Sektörü' başlıklı panel oldu. Moderatörlüğünü TGDF Başkan Vekili Rint Akyüz'ün yaptığı panelde konuşmacı olarak; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Şube Müdürü Oğuzhan Akınç, Unilever Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Şenel Erim, Anadolu Grubu Kurumsal İlişkiler ve İletişim Koordinatörü Kaan Ünver, Netlog Nakliye ve Dağıtım Operasyonları Başkanı Uygar Uşar ve Metro Toptancı Market Meyve Sebze Kategori Müdürü Birol Uluşan katıldı.
Panelde, döngüsel ekonominin temel unsurları olan kaynakların verimli kullanımı ve ürünlerin geri kazanımla yeniden üretime dahil edilmesi noktasında gıda sektöründe hayata geçirilen uygulama örnekleri katılımcılarla paylaşıldı.
Paneli değerlendiren Rint Akyüz, "Panelin çok faydalı olduğunu
düşünüyorum. Çünkü döngüsel ekonomi, bizim için yani gıda sanayi
için önemli. Fakat döngüsel ekonominin gerek tarifi gerek nasıl
uygulanacağı konusunda çok büyük belirsizlikler var. Biz, gıda
sanayi olarak bunun öncülüğünü yapıyoruz. Çünkü gıda da çok ciddi
atık ve kayıp sorunu var. Biz buradan başlayalım ondan sonran
inşallah diğer sektörler de takip eder diye düşünüyoruz" dedi.
"2050 senesinde çok ciddi gıda güvencesi sorunu karşımıza
çıkacak"
Türkiye'deki döngüsel ekonomi çalışmaları hakkında bilgi veren
Akyüz, "Bu konu aslında çok yeni. İnsanlar daha yeni yeni işin
ciddiyetini farkındalar. Panelde de söylendi; çocuklarımızın ve
torunlarımızın geleceğini çalıyoruz. Bu sene ilk defa geriye
düştüğünü gördüm; 11 Temmuz itibariyle Türkiye, bu sene tüketmesi
gereken ürünleri tüketmişiz. 11 Temmuz'dan sonra da gelecek senenin
ürünlerini tüketmeye başladık. Bu da çocuklarımızın ve
torunlarımızın işi. İkinci olarak 2050 senesi geldiği zaman dünya
nüfusu 9 milyarı geçince üretim alanlarının kısıklığından dolayı
çok ciddi gıda güvencesi sorunu karşımıza çıkacak. Gıda güvencesini
sağlayabilmek için fazla üretmemiz gerekecek ama kayıp atıkları bir
şekilde önlersek çok ciddi katkımız olacak diye düşünüyoruz. Bu
konuda farkındalığı oluşturmak amacındayız" şeklinde konuştu.
"Batı ülkeleri ve ABD'de lokantada yemedikleri paket
yaptırırlar"
Kayıp atıkların önlenmesini insanların bilincini yerleştirmesi
gerektiğine vurgu yapan Akyüz, "Bunu yerleştirdikten sonra panelde
de söylediler; Batı ülkeleri ve ABD'de lokantada yemedikleri paket
yaptırırlar ve bu durum oralarda yaygındır. Bizde ise insanlarımız
bunu normal karşılamıyor. Normal karşılamadığı için almıyor.
Almadığı için de atık alıyor. Örneğin; bir pizzanın yarısını
yediniz ve yarısını alıp götürürseniz, ertesi günkü tüketiminizi
engelleyeceği için ciddi kayıp sorununa çözüm sağlayacaktır.
Çekinmeden ve utanmadan biraz kültür değişikliği yapmamız lazım"
diye konuştu.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Şube Müdürü Oğuzhan Akınç şöyle
konuştu: "Gıda sektörü, çok ciddi atık üreten sektör olduğu gibi
vatandaşlara doğrudan ulaşabilen bir sektör. O yüzden de burada
yapacağımız her türlü çalışma hem sürdürülebilir gıda için hem de
sürdürülebilir tarımda çok etkili olacak. Su kaynakları, enerji
verimliliği ve iklim değişikliği açsından baktığınızda; doğrudan
bizimle ilgili olan ambalaj atıkları, ambalajların yönetimi,
lojistik alanlar ve atık yönetimi konusunda ilerleyen dönemde daha
güzel çalışmalar yapacağımıza inanıyoruz. Bunlara da her zaman
açığız".