TOPLUMSAL DEĞİŞİM
Geleneksel toplumdan artık Değerler bütünlüğü olan Sosyal ve Kültürel açıdan eğitimli ve donanımlara sahip bir topluma artık geçme zamanı gelmiştir hatta geçmiştir bile.
Bu giriş cümlesini de açmam gerekiyor. Çünkü bir iki cümle ile anlatılacak gibi değil bu mesele;
Toplum olarak sigara içiyoruz birçoğumuz. Bunu içemezsiniz efendim deyip önüne geçmenin imkanı var mı? Tabiki de yok! Hatta imkansız.
O zaman;
Ülkemizin her caddesinde ve sokağında aynı Avrupada ki gibi, bütün dünyada ki gibi sigara içme alanları belirlenmeli. Belirlenen alanların da sarı çizgilerle çizilmesi ve tabelalarla o alanda sigara içilebildiğini gösteren işaretlemeleri koymak gerekir. Ayrıca bu alanlarda izmarit atabileceğimiz Çöp Kovası olarak kullanabileceğimiz, sigaramızı söndürüp içine atabileceğimiz Çöp Kovaları yerleştirmeliyiz. Bu ayrıca medeniyetinde bir göstergesidir. Bunları yapmadığımız sürece herkes içtiği sigarayı aynı şu anda olduğu gibi izmaritini olduğu gibi ortalığa atar gider.
Ya sonrası ?
Sonrası bir Belediye işçisi tutarsın eline bir süpürge verirsin bunları akşama kadar toplar durur.
Devlet sigaradan dünya vergi topluyor.
Nispi vergi (%67)
Maktu vergi (Paket başına TL) 0.4539
Asgari maktu vergi (Paket başına 5,6 TL)
Toplamda 20 Milyar Lira vergi toplanıyor. Bu vergi toplanıyorda sokaklar niye hala izmarit dolu? Bu izmaritler halk sağlığını ne kadar tehdit ediyor farkında bile değilsiniz.
Düşüncem o ki!
Bu izmaritler birçok insanımızın akciğer hastalıklarına yakalanmasının kısmi sebeplerinden bir tanesi.
Aslında sigara izmariti gibi diğer atıklarında aynı şekilde farklı renklerde ki çöp kutularına atılması gerekir.
Kağıt, naylon ve cam gibi katma değeri olan atıklarda ayrı ayrı renklerin başlıca olanları şöyle;
*Cam atıklar için BEYAZ
*Kağıt-karton atıklar için MAVİ
*Plastik atıklar için SARI
Olmak üzere ayrıştırılması ve bu atıkların Belediyeler tarafından değerlendirilmesi gerekir.
Bizde işleyen durum ise ne kadar yabancı uyruklu ve iş imkanı bulamayan vasıfsız bir çok kişi varsa şu an bu atıkları alıp hurdacılara satıyor. Elbette ki bu kişiler ekmeklerini kaybedecekler belki ama bu sistem ülkemizde kurulması ve toplumun bu renkleri tanımadı ve atığını nereye atacağı konusunda eğitilmeli ve ilk etapta ‘ KAMU SPOTU ‘ olarak tv’ler de anlatılmalı.
Bu mesele bir ülkenin medeniyet ölçeğinin ilk temel kuralıdır. Yabancı bir ülkeye gittiğimizde inanın ülkemizin bu konuda ki ayıbından yüzümüz kızarıyor.
Avrupa Birliği’ne hangi akıl ile gireceğiz bilmiyorum. Merak etmiyorum da değil hani, bizim ülkemizden hiç bir devlet adamı Avrupa’ya gitmedi mi yüz senedir. Hiç mi gittikleri ülkelerden ilham alan bir devlet adamımız olmadı. 2023’e kadar yani Cumhuriyetin 100 öcü yılına kadar bu sistemi oturtmak ve dönüşüm meselesini ve sigara izmaritleri meselesini halletmek gerekir. Bu geri kalmışlığın izlerini silemez isek yazıklar olsun bize.
Ayrıca ;
Geri dönüşümden elde edilecek gelirlerin,
-Dar gelirli vatandaşlara
-Sığınma evlerine
-Evsizlere
-Yaşlı ve ihtiyaç sahibi kimsesizlere
Ayrıca
- Sokak hayvanlarına
- Doğa bilinci sağlamak İçin ayrıca kurulmuş derneklere vs...
aktarılması gerekir.
Şu an ülkemizde medeniyetin temeli bu şekilde atılmaya başlanmalıdır.
“Temizlik imanın yarısıdır” madem, o zaman imanımızın yarısı olan temizliğimizden başlamak gerekir medeni olmaya. Ne acı değil mi bu devirde böyle bir yazıyı yazıyor olmam.
Hatta önce yazılan bu tür köşe yazıları var mı diye araştırdım. Ne yazık ki, medeniyetimizin temsilcisi köşe yazarlarımız dahi bu konularda tek kelime etmemiş.
Ne tuhaf değil mi?
Beyler,
Baylar,
Sevgili Belediyeler,
Saygıdeğer Devlet-i Âlimiz
Olmuyor bak!
Bu işe artık el atın pislik içinde yüzüyoruz. Ortak alanların dizayn edilmesi şart artık. Hele bu virüs sonrası diye bir hayatımız olacaksa ve değişeceksek bu değişikliğin ilk sırada yer alması şarttır.
Medeniyet ya hû...
Temiz ve sağlıklı kalın edendim.
Sevgi ve Saygılarımla