Türk Veteriner Hekimleri Birliği’nden zoonoz salgın uyarısı!
Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Genel Sekreteri H. Haluk Aşkaroğlu, ‘coronovirus enfeksiyonu’na dikkat çekerek; Sağlık Bakanlığı bünyesinde veteriner hekimlerin istihdam edilmelerinin zoonoz karakterli salgınların takibi, kontrol ve önlenmesinde oldukça önemli olduğunu belirtti.
Abone olTürk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Genel Sekreteri H. Haluk Aşkaroğlu, Çin’de ortaya çıkan corona salgınına ilişkin bir açıklama yaptı.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği’nden detaylı açıklama
Aşkaroğlu, Aralık 2019 tarihinde Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan yeni tip coronavirüs (2019- nCoV) salgınının yüzlerce kişiyi enfekte ettiği ve Wuhan salgınının arkasındaki yeni virüsün coronavirüs adı verilen bir aileye ait olduğunun tespit edildiğini belirterek; “Uzmanlar hastalığın muhtemelen bir hayvanda başladığını ve insanlara yayıldığını düşünmektedir. Dünya Sağlık Örgütü yetkilileri; salgının hayvansal kaynaklı olabileceğini ve insandan insana yayılımın sınırlı olduğunu ve fakat insanlar arasında yakın temasın etkili olabileceğini açıkladılar.
Söz konusu yeni salgının menşeinin hayvan olduğu konusunda tüm bilim adamları hemfikir olsa da salgının başından bu yana önce su hayvanları kaynaklı denmiş, sonra yarasalar ve şimdi de yılanlar olabileceği tarzında farklı yaklaşımlar ortaya çıkmıştır. Bilinmesi gereken şudur ki coronavirüsler, bazıları insanlarda da hastalığa neden olan büyük bir virüs ailesidir.
Bu büyük ailenin bazı fertleri ise develer, genç yaşlı sığırlar, domuzlar, kediler, köpekler, kuşlar ve yarasalar da dahil olmak üzere hayvanlar arasında dolaşmakta ve hastalığa neden olmaktadır. İnsanlar ve hayvanlar arasındaki yakın etkileşim neticesinde de hastalık insanlarda da salgınlara sebebiyet vermektedir” dedi.
Hastalığın kaynağı hangi hayvan?
Yarasaların bilim adamları tarafından tüm büyük coronavirüslerin orijinal kaynağı olarak kabul edildiğini ifade eden Aşkaroğlu, “Son dönemlerde ortaya çıkan coronavirus kaynaklı ağır akut solunum sendromu (severe acute respiratory syndrome, SARS) ve Orta Doğu solunum sendromu (Middle East respiratory syndrome, MERS) gibi hayvanlardan insanlara geçen (zoonoz) salgınların yarasaların ağız veya dışkı yoluyla kirlettiği meyveleri yiyen evcilleştirilmiş memeli hayvanlar tarafından insanlara sıçradığı tahmin edilmektedir.
Bu durumda coronavirüs enfeksiyonlarının kaynağının yarasalar olduğu; virüsün insanlara ulaşmak için misk kedileri, rakun köpekleri ve porsuk gibi yaban hayvanları ile deve gibi memeli hayvanları bir köprü olarak kullandığı düşünülmektedir. Coronavirüsler hayvanlar arasında yaygın olan büyük bir virüs grubudur ve nadir durumlarda bilim adamları tarafından zoonoz olarak adlandırılmaktadır. İnsanlarda görülen enfeksiyonların yüzde 60’ı zoonozdur, yani insanlar ve hayvanlar arasında müşterek seyreder.
Zoonotik hastalıklara virüsler, bakteriler, parazitler ve mantarlar gibi zararlı mikroorganizmalar neden olur. Bu mikroorganizmalar insanlarda ve hayvanlarda hafif ila ciddi hastalık ve hatta ölüme kadar birçok farklı hastalık türüne neden olabilir” ifadelerini kullandı.
Nasıl önlem alınmalı?
İnsanlar ve hayvanlar arasındaki yakın bağlantı nedeniyle insanlarda zoonotik hastalıklara neden olabilecek mikroorganizmalarla enfekte olabileceği ortak yolların farkında olmanın önemli olduğunu vurgulayan Aşkaroğlu, şunları söyledi:
“Ayrıca erken teşhis testlerinin geliştirilmesi, salgının hangi virüs çeşidinden kaynaklandığının belirlenmesinde ve hastalığa karşı önlem alınmasında oldukça önemlidir. Hastalığın antibiyotikle tedavisinin olmaması ve virüsün mutant formlara dönüşerek hastalık yapma yeteneğinin güçlenmesi; bu hastalığa karşı hijyen, koruma ve kontrol önlemlerinin alınmasını önemli kılmaktadır.
“Küreselleşen dünyada daha büyük riskler ortada çıkacak”
Yine yaban hayatı ticaretinin yasaklanması, hem yaban hayatının orijinal halinin korunmasında hem de hastalıkların yayılımının önlenmesinde etkili olacağı bir gerçektir. Ayrıca günümüzde ülkeler arası ulaşımın kolay olmasının zoonoz hastalıkların taşınmasını kolaylaştırdığı düşünüldüğünde hem insan hem de hayvan hareketlerinin kontrollü bir şekilde yapılması zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Coronovirus enfeksiyonunda görüldüğü üzere yeni ve yeniden ortaya çıkan zoonotik nitelikli salgın hastalıklar şunu göstermektedir ki küreselleşen dünyada yeni salgınların ve daha büyük risklerin yakın zamanda ortaya çıkacağı aşikardır.
Bu risklere hazır olmanın en temel şartı gelişmiş ülkelerde olduğu üzere ülkemizde ve dünyada yeni zoonoz hastalıkların ortaya çıkmasını ve yayılmasını önlemek için tek dünya, tek tıp, tek sağlık konseptine uygun olarak beşeri hekimler, veteriner hekimler, gıda sektörü çalışanları ve çevre mühendislerinin işbirliği yaparak bir takım ekseninde birlikte çalışmaları zorunludur. Bu konuda kurumsal yapıların ülkemizde acilen tesis edilmesi; bu bağlamda Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde merkezden taşraya emir komuta zinciri içerisinde bağımsız bir veteriner hekimlik otoritesinin kurulması; belediyelerde Veteriner İşleri Başkanlıkları ve müdürlüklerinin tekrar ihdas edilmesi gerekmektedir.
Ayrıca Sağlık Bakanlığı bünyesinde Veteriner Halk Sağlığı biriminin oluşturularak; sağlık bilimleri alanında yüksek lisans diploması ile mezun olan veteriner hekimlerin modern dünyada olduğu gibi istihdam edilmeleri zoonoz karakterli salgınların takibi, kontrol ve önlenmesinde oldukça önemlidir.”