Türkiye hem S-400'lere sahip olup hem de F-35'lerle devam edemez
ABD Savunma Bakanı Mark Esper, Türkiye'nin Rus S-400 hava savunma sistemlerine sahip olup aynı zamanda F-35 savaş uçağı üretme programına devam edemeyeceğini belirtti.
Abone ol
Esper, bugünkü basın toplantısında, ABD Başkanı Donald Trump'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ikinci bir mektup gönderdiğinden haberdar olmadığını söyledi. Esper, ikinci bir mektupta, Türkiye'nin S-400'leri aktive etmemesi karşılığında F-35 programına geri dönebileceği vaat edildiği yönündeki iddialarıyla ilgili soruya "Böyle bir şey duymadım. Ama bu, böyle bir şeyin olmadığı anlamına gelmez" ifadelerini kullandı.
Akar ile yaptığı görüşmenin içeriğini açıkladı
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Brüksel'deki konuşmasını hatırlatan Esper, "Akar ile son görüşmemizde net bir şekilde, hem S-400'lere sahip olup hem de F-35'lerle devam edemeyeceklerini söyledim. Bence bu F-35'ler için çok fazla tehdit teşkil ediyor ve tüm NATO müttefiklerimiz de bizle aynı fikirde. Özellikle de F-35'leri satın alanlar ya da deneyen ülkeler" dedi.
Caatsa yaptırımları da soruldu
ABD'li bakana, henüz Türkiye'ye karşı CAATSA yasasının uygulanmasının Hindistan'a nasıl bir mesaj olduğu soruldu. Esper, "Her ülkenin durumu kendine özgü o nedenle hepsini kendi koşullarında ele almalısınız. Haliyle her ülkeye karşı yaptırımı da bu şekilde, Dışişleri ve Maliye bakanlıklarıyla değerlendireceğiz" yanıtını verdi.
CAATSA'NIN İÇERİĞİ NE?
70 sayfadan oluşan yasa Rusya'nın doğalgaz, petrol, finans, güvenlik ve savunma sektörlerine yönelik yaptırımları düzenliyor. Eğer bir kurum ya da bir kişi bu sektörlerle ilişki içinde olur ve alım yaparsa yaptırımlara tabi tutuluyor. Başkan'a 12 yaptırımdan en az beşini uygulama yetkisi veriyor. Yasa ile Eylül 2018'de ise ilk kez Çin'in Merkezi Askeri Komisyonu'nun Cihaz Geliştirme Departmanı'na karşı CAATSA altında dolaylı yaptırım uygulandı. Yasanın 235. maddesine göre Başkan mal ve hizmet alımını (askeri mühimmat dâhil olmak üzere) sınırlandırabiliyor. Teknoloji ithaline dönük lisans belgesi verilmemesi, ABD'de kredi kullanımının belli bir rakamla sınırlı tutulması ve/ya kredi verme aşamasında IMF gibi uluslararası finans kuruluşlarına yönelik aleyhte görüş bildirilmesi de yaptırımlar arasında yer alıyor. Yaptırım uygulanacak kişilere döviz-alım satımı engellenebiliyor, yatırım ve tahvil alımının önüne geçiliyor, vize kısıtlaması getirilebiliyor. Ve yine yasa gereğince ABD Başkanı yaptırım uygulanan tarafın yetkililerine/yöneticilerine bu maddeleri uygulama yetkisine sahip. Bir anlamda Kongre yaptırımları belirliyor, Başkan'a da "Sen seç, sen uygula"payı bırakıyor.