TÜRKİYE’Yİ BEKLEYEN TEHLİKE
Tehlikenin adı: George Soros ve Biden ilişkileridir.
George Soros; 1930 yılında Musevi bir ailenin çocuğu olarak Macaristan’ın başkenti Budapeşte'de doğdu. Ülke, 1939 yılında Nazi istilasına uğradığı zaman, ailesiyle birlikte çok tehlikeli ve güç günler yaşadı. Babası, tüm aile bireyleri için sahte kimlikler düzenleyerek ve oturdukları yeri sürekli değiştirerek hayatta kalmalarını sağladı.
Macar ve Yahudi asıllı Amerikalı finans spekülatörü ve liberal girişimci. Yugoslavya, Ukrayna gibi doğu Avrupa ülkelerine yaptığı yardımın tutarı, bu ülkelere Birleşmiş Milletler tarafından yapılan yardım miktarını aşmıştır.
1947 yılında İngiltere’ye göç etti ve Oxford Üniversitesi’nde School of Economist fakültesinde ekonomi tahsili gördü. İngiltere’de hayatını kazanmak için hamallık yaptığı biliniyor.
1956 yılında ABD’ye göç etti. İlk yaptığı iş, arbitraj işlemleri oldu. Yani, bir hisse senedi veya dövizi ucuz olduğu yerden alıyor ve eş anlı olarak pahalı yerde satıyordu. Kısa sürede finans dünyasının en seçkin insanı haline geldi.
Şimdi neden bu adamdan bahsediyorum açıklayacağım.
Ama asıl konu Soros denilen bu adamın zenginliğinin asıl amacı ne?
Şöyle söyleyeyim; Soros, vakıfları kanalıyla Türkiye'de de 2006 yılı itibarıyla son 5 yılda 8 milyon ABD doları harcadıklarını açıkladı. 2006 yılından sonra Türkiye’de ne harcandığı ise hesaplanmıyor. Yani çok çok daha fazla.
Mesela “Gezi olayları” esnasında Gençlerimizin Taksim meydanına
çıkmaları ve orada protestolar yapmaları ve mevcut iktidarı yıkana kadar orada bulunmaları, ortalığı savaş alanına çevirsinler diye etnik ayrılıkçı grupları desteklediğini biliyoruz.
15 Temmuz darbe girişimi günü çoğu yabancı uyruklu 17 kişinin Büyükada'da 1919'da İngiliz ordusunun karargah olarak kullandığı otelde 2 gün toplantılar yaptığı CIA destekli Soros’un adamlarının ortalığı kana çevirme planlarını MİT deşifre etmişti.
Sadece Türkiye değil dünyanın neresinde bir karışıklık varsa orada Soros vardır...
Örneğin;
Mısır’ın Başkenti Tahrir Meydanınında Mevcut Seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi’nin, Abdulfettah Es-Sisi tarafından devrilmesi ve akan kanın ılıklığı hala içimizde sızısı bizi kahrediyor. Sonrası seçilmiş bir Cumhurbaşkanı’nın idama mahkum edilmesi ve sonrası tutuklu bulunduğu ceza evinde nedeni bilinmeyen ölümü ile sonuçlanmasını hatırlıyoruz değil mi?
Ukrayna’daki Turuncu devrim ve ardından Kırım’ın Rusya tarafından ilhak edilmesi.
Irak’ın, Suriye’nin ve Afganistan’ın Amerika tarafından kuşatılması
Yugoslavya'daki Buldozer Devrimi (2000), Gürcistan'daki Gül Devrimi (2003) ve Ukrayna'daki Turuncu Devrim (2004) Lübnan'daki Sedir Devrimi (2005) ve Kuveyt'teki Mavi Devrim (2005) dahil olmak üzere bu tür devrimler başarıyla sonuçlandı. Renkli Devrimler'in pek çoğu tartışmalı seçimlerin ardından muhalefetin çağrısıyla halkın sokağa dökülerek adil seçim istemesiyle patlak verdi. Böylece otoriter yöneticiler istifa ettirildi ya da devrildi.
Tabi ki başarısız devrim girişimleride oldu Çin ve Tunus’ta Yasemin devrimi gibi.
Altında Amerikan çıkarları aranabilir doğrusal olarak doğru. Ama bu çıkarlar olmasa George Soros asıl amacına ulaşamaz.
Hatırlayanlar bilir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, en son olarak Osman Kavala'ya atıfta bulunarak, "Gezi olaylarında teröristlerin finans kaynağı olan bir kişi şu anda içeride. Onun arkasında meşhur Macar Yahudisi Soros var" ifadesini kullanmıştı.
Evet!
Bu adam dünyayı Amerikan CIA’sı ile birlikte yönetiyor.
Şu anda ise Amerika’nın seçimlerinde Trump’a rakip olan Joe Biden’in seçilmesi için çalıştığı ve başardığı da konuşuluyor.
Bu konuyuda Dış Politika Analisti Erhan Yıldırım CNN Türk'te katıldığı programda Amerikan seçimleri ile ilgili görüşlerini dile getirdiği programda açıkladı.Yani Soros’un desteklediği Biden kazandı diyor.
Yahu Amerika’yı Soros mu yönetiyor? sorusu akla geliyor böyle olunca.
Bence bu adam Yahudi çıkarları için Amerika’yı değil tüm dünyayı yönetiyor. Yönetirkende dünyanın süper gücünü arkasına alıp bu işleri başarıyor maalesef.
Trump ile maalesef İsrail’in başkentini Kudüs yaptılar bile.
Doğrusu ben bile Soros’u araştırırken kanım dondu doğrusu.
Asıl iş bundan sonra Soros’un, Joe Biden’le neler yapacağı sorusu?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu adamın kim olduğunu net biliyor. Tedbirini ne kadar alır bilinmez.
Ancak,
Yeni Amerikan Başkanı seçilen Biden’ın Soros’un desteğinde Türkiye’de muhalifleri destekleyerek hangi devrimi yapacağını şimdiden merak etmeye başladım açıkçası.
Joe Biden, “Başkan seçilirsem Erdoğan’ı darbeyle değil seçimle devireceğim” demişti biliyorsunuz.
ABD'deki başkanlık seçimlerinde Donald Trump'a rakip olan Demokrat Parti adayı Joe Biden, New York Time'a verdiği röportaj sırasında dikkat çekici açıklamlarda bulunmuştu.
Biden, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kastederek, “Bence hemen ona karşı çok farklı bir yaklaşım uygulamalıyız. Muhalif liderleri desteklediğimizi açıkça göstermemiz lazım”
“Bedel ödemeli”
“Parlamento’ya katkı sunmak isteyen Kürt toplumunu entergre etmek için bir yol haritamız olduğunu açıkça göstermemiz lazım” diyen Biden, “Düşündüğümüz şeyle ilgili sesimizi yükseltmemiz lazım, bedel ödemeli” diye konuştu.
Biden konuşmasının devamında
“Nasıl çalışacaklarını anlamak için çevresine (F-15) savaş uçağı uçurdukları hava savunma sistemi olduğuna göre, ona belli silahları satmaya devam edip etmeyeceğimiz konusunda bedel ödemeli.
Çünkü çok endişeliyim.
Çok endişeliyim.
“Partisi İstanbul’dan dışarı atıldı”
Ama benim yaptığım gibi onlarla daha doğrudan temasa geçip Erdoğan’ı yenecek duruma gelmeleri için hala var olan Türk liderliği unusurlarından daha fazla verim almalı ve güçlendirmeliyiz görüşündeyim. Darbe ile değil ama seçim süreci ile. Erdoğan’ın Partisi İstanbul’dan dışarı atıldı. Peki biz ne yapuyoruz? Burada oturmuş boyun eğiyoruz.”
“Kürtlerle ilgili olarak birkaç görüşmem oldu”
Kürtler konusunda Erdoğan’la görüşme yaptığını belirten Joe Biden, “Yapacağım en son şey ona Kürtler konusunda boyun eğmek olurdu diyordu.
Ben açıkçası bu sözün açık muhatabının doğrudan HDP olduğunu düşünüyorum.
Apar topar seçim sonuçları bile belli olmadan Sayın Kılıçdaroğlu’nun Biden’e kutlama mesajında -Amerika Birleşik Devletleri'nin 46. başkanı olarak seçilen Joe Biden ve yardımcısı Kamala Harris'i tebrik ederim- Türkiye-ABD arasındaki dostluğun ve stratejik müttefiklik ilişkilerimizin güçlenmesini dilerim." Mesajı doğrusu acelecilikten başka bir şey değildi.
Yahu,
Biz Bağımsız ve Özgür bir ülkeyiz. Amerika’nın veya başka bir ülkenin iç işlerimize karışması bizim “Manda” himayesinde olan bir ülke olduğumuz anlamına gelir. Bu ne aymazlık, bu ne şaşırmışlıktır böyle. Dünya üzerinde kaç muhalefet partisi başkanı alelacele Biden’i tebrik etmiştir?
Dış mihraklar bizi hala kaç yıl daha şamaroğlanı gibi yönetecek. İktidarları devirip istediğini getirecek. Bu söylemlere kendi eliyle itecek bir Kılıçdaroğlu emin olun daha fazla oyunu arttırabilirdi.
Onların asıl amaçları,
-Türkiye Doğu Akdeniz’de olmasın,
-Türkiye Suriye’de olmasın,
-Türkiye Kafkaslar’da olmasın,
-S-400’let olmasın,
-Türkiye’nin de içinde bulunduğu bir coğrafyada Kürt devleti kurulsun,
-Türkiye Libya’da olmasın,
-Karadeniz’de gaz çıkarmasın,
-İsrail ile iyi geçinsin,
-Kıbrıs’ta Rumlar söz sahibi olsun.
- Kendi İha’sını, Siha’sını ve askeri ihtiyaçlarını üretmesin.
İşte onların istediği Muhalefet böyle bir muhalefet. FETÖ içerde rahat at koştursun. Türkiye’nin çıkarları biz ne kadar istersek o kadar olsun mantığı pek akıllıca değil doğrusu. Yani onların istediği kişi seçimi kazanırsa bu kazanımlar kaybedilecek gözüküyor.
“One Minute” ve Mavi Marmara gemisinin Filistin’e direk yardım götürme meselesinden sonra İsrail ile ilişkilermiz kopmuştu. Bu Soros denilen Yahudi, bunun intikamını alacak mı? Bilmiyoruz ama, planları olduğunu tahmin edebiliyoruz artık. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu adam konusunda FETÖ olayları gibi zinciri çözemezse son dönemi olacağını söyleyebiliriz.
Bunu yapabilmek için ülkemizde bulunan Soros Vakıfları varmıdır bilmiyoruz ancak. Erdoğan’ın bu Vakıfları iyice irdeleyip araştırmasını yaptırması gerekir.
Çünkü Soros’un Türkiye’de kullanabileceği Vakıflar olmasa Gezi olaylarını ve FETÖ olayları hortlamazdı. İçimizdeki Amerikalılara dikkat ermek lazım.
Çünkü Gezi olaylarında Holding sahibi yöneticilerin, Taksim Gezi Parkı’na akşam saatlerinde Çevik Kuvvet ekiplerinin tazyikli su ve biber gazı ile yaptığı müdahale sonrası yaralanan çok sayıda vatandaş için Divan Otel’inde revir oluşturuldu. Polislerin olayları önlemek için kullandığı Gaz Kapsüllerinden etkilenen göstericileri tedavi etmek için Otelinde tedavi ettirmesi ve Barbar gezicilerin eylemlerini desteklemesi Sorosçuların varlığını tasdikliyor. Devlet desteklemek Polisine sahip çıkmak yerine Ülkenin Polisine kurşun sıkanların yanında olmak insani değil. Ekmeğini yediğin ülkeye ihanettir.
Eğer Soros’un Türkiye’deki varlığını çözemezse iktidardaki Ak Parti, Ak Parti’yi zor günler bekliyor olacak. Ak Parti’nin iktidarı kaybetmesi değil asıl mesele vaat ettiği gibi iktidarı devirip istediği Partiyi iktidara getiren dış mihrakların maşası olacaktır iktidara gelecek parti.
Bir davaya zarar vermenin en sinsi yolu Dışarıdan gelecek destekle iktidara gelmektir. Bu ülke için en büyük tehlikedir.
Aksi halde!
Kılıçdaroğlu’nun alaycı bir şekilde dillendirdiği şekliyle Abbas yolcu, gidici olur.
Ama gelen, giden Abbas’ın yaptıklarını ve ülkenin kazanımlarını yok etmesi pek akılcı değildir.
İsterizki, Cumhuriyetimizin 100. Yılında Tam bağımsız, kendi kendine yeten bir Türkiye’dir. Kendi kaynaklarını, madenlerini çıkartıp, işleyebilen halkı İçin kullanabilen bir Türkiye’dir.
Dünyada ittifak savaşları yapılırken, kendi içimizde ayrışmamız gerçekten popülist yaklaşımdan başka bir şey değildir.
Saygılarımla