Yaşamaz denilen ensefalosel hastası bebek yaşama tutundu

Şanlıurfa’da yaşayan ve ikinci bebeklerini kucaklarına almak için gün sayan Ali Osman ve Sevda Ataş çiftinin, yapılan ultrason kontrollerinde bebeklerinin kafatasında bir kitle tespit edildi. Bebeklerinin durumunun riskli olduğu belirtilen çift, öneri üzerine Şanlıurfa’dan Gaziantep Özel ANKA Hastanesine geldi. Hastanede Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Demir tarafından 36.haftada yapılan ultrason muayenesinde bebekte ensefalosel adı verilen bir hastalık tespit edildi. Gebelik takibi, Doç. Dr. Demir tarafından yapılan Ataş’ın doğumu başarılı bir şekilde gerçekleştirildi. ‘Buğlem’ adı verilen bebek Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. İsmail Demir liderliğinde gerekli tetkiklerinin yapılmasının ardından hemen ameliyata alındı. Zor ve riskli olmasına rağmen başarı ile gerçekleştirilen ameliyatın ardından Yenidoğan Yoğun Bakım Sorumlusu Neonatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ercan Sivaslı gözetiminde tedavi altına alınan Buğlem bebek, 19 günün sonunda sağlıklı bir şekilde taburcu edilerek ailesine teslim edildi.

Bebeğini sağlıklı bir şekilde görmenin sevincini yaşayan Ali Osman Ataş, “Bebeğimizi kucağımıza almamıza çok az bir zaman kala doktorumuz tarafından yapılan ultrason kontrollerinde hiç beklemediğimiz bir haberle sarsıldık. Bebeğimizin bir hastalıkla dünyaya gelecek olduğunu duyduğumuzda çok üzüldük. Bebeğimizi kaybedeceğimizi düşündük. Ancak öneri üzerine, vakit kaybetmeden Gaziantep Özel ANKA Hastanesi’ne başvurduk. İyi ki gelmişiz. Yaşadığımız üzüntü, bebeğimizin sağlığına kavuşmasıyla sevince dönüştü” dedi.

Güney Kore - Seul’de Çocuk Beyin Cerrahisi, Gamma Knife Radyo cerrahisi eğitimi alan, zor ve riskli ameliyatı başarıyla gerçekleştiren Op. Dr. İsmail Demir, operasyonla ilgili şu bilgileri verdi:

“Buğlem bebekte ensefalosel adı verilen 5 bin canlı doğumda bir görülen doğumsal bir hastalık tespit ettik. Anne karnında bebeğin kafa kemiklerindeki bir kapanma kusuru nedeniyle beyin dokusunun kese şeklinde kemik defektinden dışarı doğru çıkmasıyla oluşan bu hastalık, genellikle kafatasının oksipital kemik diye adlandırılan enseye yakın bölümünde görülür. Buğlem bebekte ise ensefaloseller içerisinde daha da ender yerleşimli olan burun kökünde “Nazofrontal Tip Sinsipital Ensefalosel“ mevcuttu. Hastamızın ameliyatında öncelikle intrakranial yaklaşımla ensefalosel kesesinin beyin dokusu ile bağlantısı kesildi. Daha sonra burun kökünden ikinci bir yaklaşımla ensefalosel kesesi tamamen çıkarılarak, beyin zarı ve kemik defekti onarımı yapıldı. Ameliyat sonrası medikal tedavisi tamamlanan hastayı sağlıklı bir şekilde taburcu ettik. Ekip arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Hastamıza ve ailesine geçmiş olsun dileklerimizi sunuyor, sağlıklı bir yaşam diliyoruz.”