YÖK Başkanı Saraç'tan YKS ile flash açıklama
YÖK Başkanı Yekta Saraç, yükseköğretime giriş sistemi ile ilgili yaptığı açıklamada "Bizim şu aşamada önümüzdeki meselelerin hiçbirisinin arasında sistem değişikliği yer almıyor. Mezunlarını 4-5 sene sonra göreceğimiz bir sistem ile, yani bilinmezliklerle dolu bir sisteme ilişkin bir süreç başlatmamız aklen ve bilimsel olarak mümkün değil." ifadelerini kullandı.
Abone olYÖK Başkanı Yekta Saraç, yükseköğretime giriş sistemi ile ilgili yaptığı açıklamada "Bizim şu aşamada önümüzdeki meselelerin hiçbirisinin arasında sistem değişikliği yer almıyor. Mezunlarını 4-5 sene sonra göreceğimiz bir sistem ile, yani bilinmezliklerle dolu bir sisteme ilişkin bir süreç başlatmamız aklen ve bilimsel olarak mümkün değil." ifadelerini kullandı.
Saraç, Türkiye'de eğitim gören uluslararası öğrencilere yönelik
dün düzenlediği iftarın ardından eğitim muhabirleriyle sohbet
toplantısı gerçekleştirdi.
Yeni lise modelinin açıklanmasının ardından YKS'de bir
değişikliğin olup olmayacağı yönündeki tartışmalara değinen Saraç,
bu konuda bazı basın kuruluşlarına bir açıklama yaptıklarını
hatırlattı.
Bu açıklamalarında söz konusu değişiklik ile ilgili bilimsel
çalışma ya da raporun Milli Eğitim Bakanlığından kendilerine
ulaşmadığına vurgu yaptıklarını aktaran Saraç, "YKS'nin TYT
oturumunda sayısal ve sözel okuryazarlığın sorgulandığı bir sistem
getirdik. Bu sistem olumlu sonuçlar üretti." değerlendirmesinde
bulundu.
"Üniversite giriş sistemlerinin gökten inmiş kurallar, kanunlar
olmadığına" vurgu yapan Saraç, "Ama bunların gerekliliklerinin
bilimsel olarak ispatlanması ve kamuoyunun da içine sinmesi lazım.
Şu an sistem değişikliği gündemimizde yok. Bunun olması için
herhangi bir sebep görmüyoruz." dedi.
Yükseköğretime giriş sistemlerinin sosyal adalet ve fırsat
eşitliğini temin etmesi gerektiğine işaret eden Saraç, "Eğitim
öğretimin bütününde olduğu gibi yükseköğretimde de 'piyasa'
şartlarının egemen olmamasını istiyoruz. Eğitim öğretim, ana gövde
olarak kamusal bir hizmettir. Bu bağlamda, mezunlarını 4-5 sene
sonra göreceğimiz bilinmezliklerle dolu bir sisteme ilişkin bir
süreç başlatmamız aklen, bilimsel olarak mümkün değil." ifadelerini
kullandı.
Milli Eğitim Bakanlığının lise çıktısının yükseköğretimin girdisi
olacağını dile getiren Saraç, "Bu girdi ile ilgili planlamayı o
çıktıya göre yapabiliriz. Şu an o çıktıyı görmüyoruz. Şu an
gündemimizde sistem değişikliği yok." diye konuştu.
"Yeni lise tasarımı ilk mezunlarını 2024'te verecek. Bu kapsamda o
yıl üniversite sınavı değişecek mi" şeklindeki soru üzerine Saraç,
"TYT'de sözel ve sayısal okuryazarlık getirdik. YÖK olarak en
azından ben ve ekibimiz, bundan vazgeçilmesi için bir neden
görmüyoruz. Ne pedagojik ne bilimsel bir neden görüyoruz ama
müfredatla ilgili bir değişiklik söz konusu olursa bu ikinci aşama
olan AYT'ye elbette yansır. O zamanki duruma bakılır ve
değerlendirilir." vurgusu yaptı.
Üniversite giriş sistemlerinde, genel yetenek ağırlıklı bir model
dışında müfredattan soru sorma oranının yüzde 99'un üzerinde
olduğunu aktaran Saraç, "Sınavlarda zaten müfredattan soru
soruluyor. Yükseköğretime giriş sistemi her zaman için lise
eğitimini destekleyici olmak durumundadır. Burada bir sıkıntı yok."
şeklinde konuştu.
"YENİ LİSE TASARIMINI İRDELEYECEK BİR GRUP OLUŞTURMAK
İSTİYORUZ"
Saraç, "Yeni lise tasarımı ile alakalı eğitim bilimcilerinden bir
grup oluşturmayı ve bu tasarımı irdelemelerini istiyoruz. Yeni
sistemin eğitim öğretime katkısı, uygulanabilirliği, muhtemel
uygulama ile ilgili sorunlar olabilir mi ve bu hususları da Milli
Eğitim Bakanlığına iletelim ve onların da yararına olsun diye
düşünüyoruz. Bu tasarımın bu tarzda bilimsel çalışmaya konu olması
gerektiğini düşünüyoruz. Böyle bir inceleme ve irdelemenin
yapılmasında yarar görüyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK'ün farklı yetki alanları bulunduğuna
dikkati çeken Saraç, bu yetki alanlarına girmeden süreçleri
sürdüreceklerine inandıklarını, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un
da son açıklamalarında bu hususa vurgu yaptığını dile getirdi.
YKS ile pek çok düzenleme yapıldığını, soru başına sürenin
artırıldığını hatırlatan Saraç, şöyle konuştu:
"Dolayısıyla bunlardan vazgeçilmesini istemiyoruz. Yükseköğretim
sistemi, lise eğitimini desteklemek durumunda, lise eğitimi de
yükseköğretimi desteklemek durumunda. Yani üniversite giriş
sınavında lise eğitiminin çıktısını ve müfredatı ve sistemi dikkate
alacağız. Bu konuda bir problem yok ama şu aşamada yani 4-5 sene
sonra doğacak çocuk için YÖK'ten don biçmesi beklenemez."
Sistemi bir bütün olarak algılamak gerektiğine değinen Saraç,
"Sistemin bir bütün halinde bir eğitim iklimi çerçevesinde
değerlendirilmesi ve kurgulanması lazım. Lise, aslında eğitimin
zirvesidir. Lise eğitimi sağlam olursa yükseköğretim güçlü olur.
Ama lise eğitiminin de güçlü olması, kendisinden önceki
merhalelerin sağlam ve güçlü olmasına dayanır. Bunlar herhalde
Milli Eğitim Bakanlığında görüşülmüştür, tartışılmıştır, ondan
sonra bu kurgu yapılmıştır diye düşünüyoruz." ifadelerini
kullandı.
"KALİTEYİ ARTIRICI TEDBİRLER AÇIKLAYACAĞIZ"
Yekta Saraç, yeni YÖK olarak yükseköğretim sistemine
üniversitelerde çeşitliliği getirdiklerini vurgulayarak, "Aynı
şekilde, sisteme 'öncelikli alanlar' diye bir kavram soktuk,
terminolojiyi değiştirdik. Ülkenin öncelikli alanlarındaki
doktoralı insan kaynağını artırmak için yükseköğretim tarihinde ilk
defa ulusal ölçekte bir doktora programı başlattık." dedi.
Gelecek günlerde, üniversitelerde uygulamaya koyacakları kaliteyi
iyileştirici birtakım tedbirleri açıklayacaklarını bildiren Saraç,
"Açıklayacaklarımız hazırlıklarını uzun zamandır yürüttüğümüz ve
bir kısmını birkaç ay içinde hayata geçireceğimiz şeyler olacak.
İleriye yönelik hayallerimiz olmayacak, hayali olmayacak." şeklinde
konuştu.
"EĞİTİM ÖĞRETİM KURAMLARLA DEĞİL EYLEMLERLE
İYİLEŞECEK"
Saraç, 4 yıl önce 40 bin olan yabancı uyruklu öğrenci saysının 150
bine ulaşmasının tesadüf olmadığına işaret ederek, şöyle
konuştu:
"Eğitim öğretimin kuramlarla değil eylemlerle iyileşeceğine
inanıyorum. Pratiğin de kendi içerisinde teorisini üreteceğine
inanıyorum. Eğer sırf teoride kalırsanız, bugün ve yarın için kayıp
nesilleri göze almış olursunuz. Teori, eylem, fiiliyat hemen ne
yapılacaksa bugün yapılması lazım. 'Köklü değişiklikler' diyerek
bir şeyi ötelemek eğitim öğretim için zarardır. Onun için küçük
küçük bugün için atabileceğimiz bir adım varsa bugün o adımları
atalım. Bu çeşitli lokal iyileştirmeler, bir noktadan sonra
sistemin bütününe yönelik bir iyileştirmeyi ortaya
koyacak."
Yaptıkları ve yapacakları uygulamalarda kaliteyi önceledikleri için
Yükseköğretim Kalite Kurulunu (YÖKAK) kurduklarını belirten Saraç,
aldıkları kararların başka bir göz tarafından değerlendirilmesinin
önemli olduğuna inandıklarını söyledi.
"MESLEK İCRA SINAVININ GETİRİLMESİ GEREKTİĞİNE
İNANIYORUZ"
Saraç, Türkiye'ye meslek icra sınavının getirilmesi ve bunun ilk
adımın hukuk fakülteleri için atılması gerektiğine inandıklarını
dile getirerek, "Mezun olanlara ve öğrencilere hiçbir mağduriyet
oluşturmaksızın ve onları kapsama almaksızın, yeni girecek
öğrenciler için mezun olduktan sonra nesnel kriterlere bağlı bir
meslek icra sınavının yapılması hususunu yükseköğretimde çok büyük
atılım gerçekleştireceğine inanıyoruz. Bununla ilgili Sayın Adalet
Bakanımız ile Türkiye Barolar Birliği ile görüşüyoruz. Belli bir
noktaya da gelindi." açıklamasında bulundu.